"6'lı masa dağılmazsa yine Erdoğan kazanır!.."

Ak Partililerin de, 6’lı masa ortaklarından birine oy vermeyi düşünenlerin de kendi partilerinden şikâyetçi oldukları ilginç bir dönemden geçiyoruz.

İktidar Partisi’ni, daha doğrusu Sayın Erdoğan’ı destekleyenler, aksaklıkların, eksikliklerin, yanlışlıkların olduğunu kabul etseler de, “Ne yapalım, iktidarı tutup da bu başını CHP’nin çektiği 6’lı masaya mı bırakalım? Erdoğan karşıtlığından başka bir numaraları yok. Memleket bunların eline geçerse tam perişân!” diyorlar.

Diğer taraftakiler, yani “6’lı masa partilerinden birine destek verenler ise”, bir yandanbir şeylerin değişmesi için “iktidar değişiminin” şart olduğunu öne sürerken…

Diğer yandan da, masadan pek de ümitli olmadıklarını düşündüren ifadeler kullanıyorlar.

Böyle bir duruma, bir Deva Partili’nin davet ettiği Ankara Ortamı’nda rastladım.

Hepsi birer koyu muhalifti.

Hangi cevapları vereceğimi merak eder bakışlarla siyasi iktidara eleştirilerde bulundular.

Ben haklı oldukları noktalarda kendilerine katıldığımı söyledim, haksızlık ettiklerini düşündüğümde de görüşlerimi net bir şekilde ortaya koydum.

Doğruya doğru, yanlışa yanlış, kitabın ortasından.

Konu, “6’lı masaya gelince de” tespitlerimi net bir şekilde dile getirdim.

Topluluğun, özellikle de orada bulunan Deva Partili “eski dost” un dediklerimin çoğuna itiraz edeceklerini düşünürken, değerlendirmelerimin çoğuna katıldıklarını, hatta çok daha fazlasını söylediklerini gördüm.

Mesela, Deva Partili “eski dost”, “Ben bu masanın dağılacağına inanıyorum!” dedi.

“Masa dağılmazsa seçimi yine Erdoğan kazanır!” diye de ekledi.

AK Partililer, “6’lı masanın dağılmasını”, 6’lı masadan birine destek verenler ise “dağılmamasını” isterler değil mi?

Deva Partili “eski dost” bu görüşte değil.

O diyor ki,

“6’lı masa ve çevrelerinden gelen sesler, aslında 6’lı masanın yapısı, Sayın Erdoğan’ın işini kolaylaştırıyor… Ben böyle görüyorum.”

Bunlar çok dikkat çekici düşüncelerdi…

Maddî durumu iyi olmamasına rağmen, Deva Partisi için ciddi fedakârlıklar yaptığını söyleyen bir “eski dost”tan geliyordu.

“Peki niçin hâlâ oradasınız?” diye sordum.

“Bir umudum var” dedi;

“Bakarsınız altılı masa dağılır. O zaman partimiz çok güçlenir. İddialı hale gelir!”

-Nasıl olacak bu, Deva’nın oy oranı üç aşağı beş yukarı belli iken, tek başına nasıl çok güçlenecek?

“Ben, altılı masada olmanın partimize güç kaybettirdiğini, üzerinde şüphe bulutlarının dolaşmasına sebep olduğunu düşünüyorum.

Sayın Babacan, ekonomi için ‘çözüm ümidi’ olabilir ama altılı masanın bir üyesi olarak, kendisini, konuşmalarını sınırlandırıyor. Projelerini rahat bir şekilde ortaya koyamıyor. Sağdaki siyasetçiler, siyasetlerini yaparken mutlaka CHP’nin de hatalarına, sıkıntılarına dikkat çekmeli, oraya da mutlaka ‘çakmalı’dırlar. Erdoğan’a gelince her şeyi söyle ama CHP’ye ‘altılı masa hatırına’ tek lâf etme! Bu olmuyor. Sağ siyasetin güçlü söylemlerinden biri olan ‘CHP zihniyeti karşıtlığı’, bu şekilde elden çıkmış oluyor. Öbür tarafta İyi Parti var. Özellikle Kürt seçmen, oraya hiç de iyi gözle bakmıyor. Biz, İyi Parti’yle aynı masada olmaktan dolayı da kaybediyoruz. Yani, bir yandan CHP’den, diğer yandan da İyi Parti’den zarar görüyoruz!”

Altılı masaya destek verenlerden “Biz de çözüm üretemiyoruz!” yollu eleştiriler duymuştum.

“Güçlendirilmiş parlamenter sistem muhabbeti boş muhabbet, vatandaşı zerre ilgilendirmiyor” denildiğine de şahit olmuştum.

Ama, “Altılı masa dağılmazsa yine Erdoğan kazanır!” diyeni…

Ve altılı masanın dağılması halinde, kendilerinin çok daha güçlü ve iddialı hale geleceklerini söyleyeni görmemiştim.

“Deva Partili Eski Dost” ve diğerlerinden ayrıldıktan sonra, “Deva”yı destekleyen bazı tanıdıklara,

“Altılı masadan ayrılmak kârınıza mı olur, zararınıza mı?” diye sordum.

İlginç;

“Altılı masayı dağıtan biz olmazsak, dağılması bize yarar!” diyenler çıktı.

Acaba…

Altılı masanın başka partilerinde de, “Burada olmasak bizim için çok daha iyi!” görüşü yaygın mıdır?

Bir de şöyle bir soru:

Altılı masa, oralardaki partilerden hangisine yarıyor acaba?