Ayda 10 Bin Dolar!..

Hedefi büyüte büyüte devam ediyor, çok izlenen videolarını yayınlamaya.

Kendisine “suç örgütü lideri”, “mafya” vesaire diyen herkese teker teker, “Madem öyleydim, niçin benim etrafımda döndünüz?” diye soruyor.

O konuştukça, “Bana da sıra gelir mi?” diyenler oluyordur haliyle, kişi kendini bilir.

 “Çiğ yemedik ki karnımız ağrısın!” diyebilmek ne kadar güzel!..

Değil mi dostlar!..

*

Böyle bir rahatlığımız olduğundan, “Videoları hemen izleyelim” gibi bir derdimiz de  olmuyor haliyle.

Çay, kahve ne vakit hazırsa o zaman.

Bu şahsın,CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na hitap ettiği sosyal medya paylaşımını okurken de, elimde güzelim Rize Çayı vardı.

Şöyle diyordu orada bu şahıs:

“Eğer ben mafyaysam, milletvekillerinize, yöneticilerinize sormanız gerekmez mi, neden ziyaretine gidiyordunuz, diye!”

Tekrar edelim; sorunun adresi:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu.

O CHP yöneticileri, milletvekilleri ne konuşmuşlar acaba kendisiyle?

“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” hakkındaki düşüncelerini almaya mı gitmişler acaba!

*

Ve derken…

Sadece Ak Parti’yi ve iktidarı vuracağı zannedilen “iddialar” İyi Parti’ye, Meral Akşener’e de uzanmış.

Onu da şimdi gördüm, gözümden kaçmış!..

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i etiketleyerek, bir takım “çarpıcı” sorular sormuş malûm şahıs.

Çok ilginç, dikkat çekici.

Müddei iddiasını ispatla mükellef olduğundan, devamını getirmek seri videoları ateşleyen şahsın işi!..*

E, şimdi diyeceksiniz ki…

Birçok mühim iktidar mensubuna dair ne iddiaları var.

Hem sonra…

Ne “gazetecilerin” kimlerle, ne ilişkileri olmuş!..

*

Evet, abim, ablam, kardeşim, yoldaşım…

Ayrım yaptık mı?

Yok!..

Ayrımsız.

 “Hukuk” gerçek hukuksa…

“Şeriatın kestiği parmak acımaz!”

İşte size fırsat!..

İddiaların çok küçük bölümü.

Bir siyasetçinin cebine her ay tıkır tıkır giden para, 10 bin Amerikan Doları!

İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun iddiası olduğuna göre, “Mutlaka ispatlıdır.” demek gerekir.

Biz “Niçin Türk Lirası değil de, Dolar!” diye esprisini yaptık ama…

Espri kaldırır mevzular değil bunlar.

Ayda 10 bin dolar; büyük rakamların, akla ziyan rakamların geçtiği o “pazar” için küçücük para.

Bizim için ise çok büyük; bugünkü kurla 86 bin lira!..

Her ay!..

Bir politikacıya!..

Tabii, sadece o ismi “meçhul” politikacıya yüklenirsek olmaz.

Kimbilir, kimlerin ceplerine nerelerden ne paralar gitmiştir.

Öyle ya, koca dünya bir kişiden ibaret değil ya!..

 “Ayda 10 bin dolar” gelire bağlanan o politikacıdan ibaret değil ya!..

Daha geride neler neler, kimler kimler vardır kimbilir…

Bu politikacılar paraları “hayır işlerinde” kullanmış olabilir mi?

Hayır, hayır…

Yapmayın!..

Lütfen, yapmayın!..

*

İşte bir fırsat.

Şu partili mi, bu partili mi, o partili mi?..

Şu sendikalı mı, bu sendikalı mı, o sendikalı mı bakılmasın!..

O sivil toplum örgütü, bu sivil toplum örgütü fark etmez!..

O gazeteden mi, bu gazeteden mi bakılmaz!..

Sayın Süleyman Soylu’nun iddiaları yargıya götürmesi, bence çok iyi bir adım olmuştur.

Bunun devamı gelsin.

Kim, laikliği, muhafazakârlıği, dindarlığı, milliyetçiliği, ulusalcılığı, Atatürkçülüğü, vesaire vesaireyi  hangi amaçlar doğrultusunda “kullanmışsa” ve hangi ilişkiler içine girmişse ortaya çıkartılsın!..

*

Ben böyle seslenince…

“Yok hayır, çıkartılmasın!” diyeni görmedim de…

“Sırası mı şimdi!” diyenleri çok gördüm.

Ayıp oluyor ama!..

BÜYÜK RESİMDE NE VAR?

Deniyor ki, bu bir “dış operasyon.”

Amaç da belli!..

E, tabii…

Türkiye burası.

Sıkıştırılmak istendiği kabın dışına çıkmaya, iddialı hale gelmeye çalışıyor.

Bu süreçlerde,

dış operasyonlar olacak elbette!..

Olmazsa memleketinden şüphe et!..

Operasyonlar olur.

Her operasyon aynı zamanda fırsatlar sunar.

Operasyonları çekenler ve sıkışmışlıklarından dolayı operasyonlara katkıda bulunanlar,   “güzelliklere” de vesile olabilirler.

Hani, kötü komşu insanı ev sahibi yaparmış…

Bakmışsınız,

Bu süreç, hayırlı işlere vesile olur.

İlgililer “mıntıka temizliğine” biraz daha fazla dikkat eder…

Olmaz mı ya, umut fakirin ekmeği!..