Serdar ARSEVEN

Serdar ARSEVEN

Mail: [email protected]

HDP saklamıyor ki.... Daha ne desin!..


Güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirilen PKK’lı terörist ile bir Kadın HDP Vekili’nin basına yansıyan fotoğrafları hakkında çok şey söylendi, yazıldı.

Fotoğrafın çekilme tarihi, fotoğraftakiler arasındaki ilişkinin mahiyeti, HDP-PKK ilişkisi, HDP-CHP ilişkisi, HDP- Millet İttifakı ilişkisi üzerine birçok şey.

Konu, bazı çevreler tarafından biraz da “magazinleştirildi” doğrusu.

Bendeniz bu konuya çok az girdim…

O girişlerimde de şunları söyledim:

“Şunun bunla, bunun şunla fotoğrafı var. Bu fotoğraf işleri üzerinden tartışmaya başlarsak işin sonunu getiremeyiz!.. HDP-PKK ilişkisini ve Millet İttifakı-HDP ilişkisini bilmeyen mi var? Bırakın onu bunu, HDP’nin en yetkili isimleri çıkıp ‘Sırtımızı örgüte dayadık’ demiyor mu? Meclis Kürsüsü’nden PKK ile ilişkiyi ilân etmiyor mu?

‘Aaaa, bak, fotoğrafları çıktı, işte ilişkilerinin ispatı!’ denilecek bir durum mu var ortada! Bizim vergilerimizle büyük maaşlar alan, başka başka geniş imkânlardan faydalanan HDP’li vekillerin ilişkiyi sakladıkları yok ki… Ve memlekette bu ilişkiyi bilmeyen aklı başında bir tek vatandaş yok ki! Biz, meselenin magazin boyutuyla ilgileneceğimize nasıl oldu da bu noktaya geldik, esas bunun üzerinde duralım!”

*

Rahmetli Erbakan Hoca’nın Liderliğindeki Refah Partisi’ni bilirsiniz.


O Parti’nin onca baskıya ve elindeki imkânların son derece kısıtlı olmasına rağmen, Türkiye genelinde ve özellikle de Türkiye’nin Güneydoğusu’nda neler yaptığını hatırlayanlar vardır.

Şöyle bir “sandıkta kazanılan belediyeler” listesine baktım;

HDP zihniyetinin her seçimde büyük fark attığı Diyarbakır’ın yanı sıra, Muş, Bitlis, Batman, Bingöl, Siirt, Van, Şanlıurfa, Adıyaman, Ağrı.

Milli Görüş’ün büyük seçim başarıları var Güneydoğu’da.

Sonra sonra…Neler yaşadık, neler…

Biliyorsunuz, PKK Terör Örgütü, 28 Şubat’ta “İkinci tehlikeliğe” terfi ettirildi.

Durumlar epeyce değişti…

Sonra sonra…

Bugünkü HDP’yi doğuran politik oluşumlar epeyce güçlendi.

Bölgedeki geleneksel yapıların dağıtılmasının da etkisiyle “bireyselleşen” birçok gence, “bu yeni adres” (maalesef) çekici geldi.

Atatürk’ün kurduğu Parti’deki “ulusalcılar” gittikçe güç kaybederken, HDP zihniyetinin etkinliği arttı.

Deniz Baykal’ı deviren “kaset olayı”nın bu işte büyük etkisi oldu.


Kemal Kılıçdaroğlu’nun Yeni CHP’si, bu yapı için verimli bir açılım alanı oldu.

“Açılım” demişken…

Şu meşhur “Açılım Süreci”ndeki büyük “strateji hataları” da, bu sürece maalesef katkıda bulundu.

*

Şu oldu, bu oldu derken…

İşte,  bugün geldiğimiz nokta…

Güvenlik güçlerimiz çok büyük mücadeleler veriyor, sınır ötesinde ve sınır içinde PKK’lı teröristlere göz açtırmıyor.

Öte yandan…

PKK’nın siyasi uzantısı olduğunu haykıran HDP’nin “oy hesapları” içindeki ağırlığı da gittikçe artıyor.

Hatırlayın, bu partinin öncülleri için bir vakitler “yüzde 10’luk barajı aşabilmek” hâyâl gibiydi.

Şimdi, HDP için “baraj sorunu” olduğunu söyleyen yok!..

Evet, bu parti, bazı yerleşim birimlerindeki oyları, baskı ile tehdit ile almıştır ama…

Bu durum , “baraj sorununun kalmamasını” açıklamaya yetmez!..

Oy oranları yüzde 3’ün altında görünen partilerin bile büyük iddialarla ortaya çıktığı bir vasatta…


 HDP gibi “sırtımızı örgüte dayadık” diyenlerin yöneticilik yaptığı bir partinin “baraj sorunun olmaması” Türkiye için ne anlam ifade eder.

Bu büyük bir problemdir, çok büyük bir problem.

Üstelik, HDP “bölgesel bir parti” olmayı da çok aşmıştır.

İstanbul seçiminin sonucunu bile belirleyebilecek noktaya gelmiştir, maalesef!

İşin bu noktalara nasıl ve niçin geldiği üzerinde kafa yormazsak…

Resimlere bakar, dururuz!..

Sayın Bahçeli’nin “ikazlarına” Dikkat!

 

Bir HDP’li vekil ile güvenlik güçlerimizin operasyonunda etkisiz hale getirilen bir teröristin fotoğrafları üzerinden hızlanan tartışmalar esnasında en sert tepkilerden birini veren MHP Grup Başkanvekili Engin Akçay, “TBMM terörist hücresi değildir, olmamalıdır!” dedi.

İktidar cenahından da çeşitli tepkiler yükseldi.

Oradan en sert tepkiyi veren de, her zaman olduğu gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu.

Partisi’nin dünkü grup toplantısında, "Biz parlamentomuzda bu tür birilerini görmek istemiyoruz. PKK terör örgütünün uzantılarını görmek istemiyoruz!" dedi Sayın Erdoğan.

Millet İttifakı taraflarına baktık…

Oradan, “sınırlı” tepkiler geldi.

HDP’nin desteğinden olmak istemediklerini fazlasıyla belli ettiler!

*

Gündemde fotoğraf meselesi…

Ben, evet, o fotoğraflardan çok rahatsızlık duyuyorum.

Meclis’te olan bitenler beni çok üzüyor.

Bir yandan tepkimi ortaya koyuyor, diğer yandan da “Bu gidişe son vermek için neler yapma

k gerektiğini” düşünüyorum.

Sayın Devlet Bahçeli’nin gündemin karmaşası arasında hak ettiği ilgiyi görmeyen “terörle mücadele için yapılması gerekenler” listesinde birçok “ikaz” var aslında.

“Yapılması gerekenlere” dair 8 maddelik bir “paket” ortaya koydu Sayın Bahçeli.

 “Terörle mücadele teröristle mücadele değildir. Yüksek akıl ve algı gerektirmektedir. Terörizmle mücadele vizyonu geliştirilmelidir.” dedi.

“Bu işin günü birlik tedbirlerle halledilemeyeceğini” söyledi.

“Terörle mücadele konsept ve stratejisinin oluşturulmasını” istedi.

“Teröre iç ve dış desteklerin kesilmesini sağlayacak bir eylem plânının hazırlanması”nın önemine vurgu yaptı.

“Güvenlik güçlerinin yeniden eğitilmesi gerektiğini” ifade etti.

Son olarak da, “Tutarlı, dengeli ve istikrarlı bir terörle mücadele tanıtım çalışması yapılması”nı talep etti.

Yani, “iletişim” meselesinin halledilmesini istedi.

 

 *

Cumhur İttifakı’nın kararlı savunucusu Sayın Bahçeli’nin “ikazları” çok önemli ve elbette çok anlamlı.

 

Özellikle..

 

“Terörle mücadele teröristle mücadele değildir!” cümlesi üzerine bol bol tefekkür edilmeli.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar