Serdar ARSEVEN

Serdar ARSEVEN

Mail: [email protected]

Kripto para vurgunu!.

Kripto para vurgunu!.

Türkiye, “kripto para vurgunu”nu konuşuyor malûm.

Yazının başında, “Kripto yolunda vurulan bütün vatan evlâtlarına geçmiş olsun.” diyelim.

Vatandaşı dolandıranların da en ağır şekilde cezalandırılmalarını dileyelim.

Efendim…

Twitter hesabımın herkese açık olan “DM”sinden yazan bir Hanımefendi, “Eşinin aileyi batırmaya çalışmasından!” şikâyet ediyordu.

Adam, arabasını satmış “kripto para oynamaya” başlamış.

Yetmemiş borçlanmış, onu da “kripto işi”ne yatırmış!..

“Kazandıkça kazandığını” ve bu gidişle kısa süre içinde büyük bir “servete” ulaşacaklarını söylüyormuş.

Hanımefendi, “Bu iş içime hiç sinmiyor.” diye yazmış ve bizden “fikir” istemiş.

Mesajların tamamına cevap vermeye çalışıyorum.

Kıymetli okuyucularımız, takipçilerimiz bize ilgi göstermiş, zahmet buyurmuş, cevapsız bırakmak ayıp olur.

Bu Hanımefendi’nin “kripto para” meselesine dair mesajına da, bu işin hiç aklıma, vicdanıma yatmadığını, etrafımda “Sen de oyna!” diyenlerin çok olduğunu ancak bugüne kadar bu işe hiç girmediğimi belirterek cevap verdim.

Sonrasında, birkaç mesajını daha gördüm.

Eşinin hırsı artarak devam ediyormuş.

“İnançlı bir insandır, o yönden telkin belki işe yarar(?)” cümlesi dikkatimi çekti.

İlahiyatçı Dr. İhsan Şenocak Hoca ile canlı yayınımızın bir bölümünde bu “kripto para” meselesi de vardı.

Hanımefendi’ye, “Şenocak Hoca ile söyleşimizin kripto para meselesine ilişkin bölümünü ayırıp, tekrar yayınlayayım o vakit. Eşinize izletirsiniz, umarım faydalı olur.” diye yazdım..

“Çok memnun olurum. Belki bu vesile olur, bırakmasına” karşılığını verdi.

Ertesi gün, Dr. İhsan Şenocak Hoca’nın “kripto para işinden” bu şartlarda mutlaka uzak durulması gerektiği yönündeki değerlendirmelerini Youtube kanalımda yayınladım.

Şunları söylüyordu Şenocak Hoca:

“Kripto paralara gelince…

Bunların arkasında bir devlet yok.

Yarın bunu piyasaya sürenler, deseler ki, ‘Bunların hiçbir değeri kalmadı, sıfır oldu dediğinde, oraya milyarlar yatıranlar, kime gidebilirler? Neyi talep edebilirler? Hiçbir hakları olmaz. Biliyorsunuz, yüzlerce kripto para var. Adam birini piyasadan çekmiş olsa, ne yapacak oradakiler? Kime gidebilirler? İnsan için en ziyade önem taşıyor hususlardan biri nedir, güvendir. Bir yerde devlet yoksa orada güven de kalmaz,  eman da olmaz. Para, her şeyden önce insanlara güven vermelidir. Arkasında bir güç olmalıdır. Bir devlet olmalıdır. Devlet, ‘Bu benim garantimdedir!’ diyene kadar, Devlet buna bir pozisyon verene kadar, kanun maddeleriyle bunun para konumunda, hükmünde olduğunu ilan edene kadar, bu noktada bir düzenleme yapana kadar, kesinlikle uzak dursunlar! Bu kumar gibidir, bakıyorsunuz intihar olaylarını görüyorsunuz, kumardan dolayı. Adam bir anda giriyor, bir anda servetini kaybediyor. Öteki bir anda büyük servetler kazanıyor. Kumar da böyle değil mi? Bir adam 60 yıl çalışıyor, birisi 60 yıllık emeğini bir dakikada elinden alıyor. Kripto para da böyledir.”

Evet, 10 gün kadar önce, bir Hanımefendi’nin DM’mize gönderdiği mesajın vesile olmasıyla Dr. İhsan

Şenocak’ın “ikazlarını” yayınladık.

Bu ikazlara, sadece bir kez değil, en az “50” mesajımızda yer verdik.

Zaman zaman “Çiftlikbank işinden de sakat bir iş bu!” diyerek, dikkat çekmeye çalıştık.

*

Biz “olacakları” hissetmişçesine böyle çaba gösterirken…

Birileri de, her vakit olduğu gibi bizi hedef aldı.

Ne cahilliğimiz kaldı, ne de “yandaş”lığımız!..

O Hanımefendi ise, “Eşime izlettim, etkilenmedi, aynen devam ediyor!” diye yazdı.

Ve nihayet bu “kripto para” skandalları birbiri ardına geldi.

Baktım, yine mesajlar geliyor…

Bu sefer “Paramız kurtulur mu?” çerçevesinde çoğu.

Hanımefendi yine yazmış, “Bizim araba gitti mi yani, şimdi?”

O mesaja cevap vermek içimden gelmedi.

 “TEFEKKÜR BORSASI”NDAN YARIM HİSSE ALMAK!

Çok soru geliyor...

Paralar Nasıl Kurtulur?

Hiç bilemiyorum.

Hukukçulara sorduğumuzda, “Kripto paraların şu an için hukuki karşılığı yoktur. Bugün için 700 bin lira olan hesabınız, bir anda 10 liraya inse hiçbir şey diyemezsiniz. Yok olup gitse, yine bir hak talep edemezsiniz” karşılığını alıyoruz.

 

Bu noktada “parası batanlar” için bu bakımdan yapılabilecek nedir, hiçbir fikrim yok.

“Vatandaşı dolandıranlar, en ağır cezalara çarptırılmadır!” diyebiliyorum.

Bir de…                                                                                                                           

“Şer gibi görünendeki hayr” üzerinde tefekkür edebiliriz.

Şarkın büyük mütefekkirlerinden Şeyh Sâdi-i Şirâzî,

“İnsan nedir?” sorusuna,

“Bir kaç damla kan, binbir endîşe!..”  karşılığını veriyor.

İnsanoğlu, endişe, hırs, tamah gibi “menfi” hislerin etkisiyle bir yerlere savrulabiliyor.

İhtiraslar, insanoğluna ahireti unutturuyor, ahireti unutan da her güzelliği unutuyor!

Kimileri hırsla hareket ederken, kimileri de içinde bulunduğu “maddi sıkıntıları” aşabilmenin yolu olarak, “maceralara” atılmayı görüyor.

Son günlerde sıkça duyduğumuz “Bedava peynir ancak fare kapanında olur!” sözü, şüphesiz, hakikate işaret ediyor.

Bu kripto para batıkları, tefekkürümüzü arttırır mı?

Artırır ümit ederim.

Rahmetli İstiklâl Şâirimiz, 
“Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!

Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?” diyor ya…

Bunca yaşananın ardından,

“Yarım hisse” olsun alırız umarım, “Tefekkür Borsası”ndan!..

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar