Serdar ARSEVEN

Serdar ARSEVEN

Mail: [email protected]

"Mekânın Cennet Olsun Doğan Cüceloğlu"

"Mekânın Cennet Olsun Doğan Cüceloğlu"

Farklı dünyaların insanları” olsak da, Doğan Cüceloğlu’nun vefatı beni çok üzdü.

Merhumun ardından yazılanlara, söylenenlere bakıyorum…

Hemen herkes çok üzülmüş.

Acaba niçin?..

“Hacı Bayram Veli Üniversitesi/İletişim”den Hocam Doç.Dr. İbrahim Sarıtaş’ın bu “niçin”e verdiği güzel bir cevap var.

Sosyal medya adresinde gördüm.

Paylaşmak isterim:

“Böyle bir kamplaşmada, herkesin herkese küfrettiği politik bir ortamda her kesimden insanın hocalık ve insanlık vasfı dolayısıyla ölümüne üzüldüğü ve rahmet okuduğu bir hayayı ve hayatı hepimize nasip et Ya Rabbi..

Mekânın Cennet olsun Doğan Cüceloğlu..”

Ne güzel ifade etmiş değil mi, İbrahim Sarıtaş Hoca:

“Her kesimden insanın…

Hocalık ve insanlık vasfı dolayısıyla ölümüne üzüldüğü…

Ve rahmet okuduğu…

Haya ve Hayatı..”

*

Hazret-i Peygamber’in (s.a.v) dostlarından birine hitabı:

“Sende Allah’ın sevdiği iki hususiyet vardır.”

Bu iki önemli hususiyet?..

“Biri hilm, diğeri ise teenni.”

Hilm ve teenni.

Yumuşak huyluluk ve ölçülülük.

Öfkeden kabarmış suratlarla birbirlerine hakaret eden, birbirlerine her türlü damgayı acımasızca yapıştıran insanlarımız…

Ya günün birinde yüzyüze bakmak, bir konuda birlikte hareket etmek gerekirse?..

Ne gam!..

Rasul-i Ekrem (s.a.v.) “Müslüman kardeşini aşağılaması kişiye kötülük olarak yeter!”  dememiş gibi…

 

Helâllik istemeye” bile gerek görmeden, hiçbir şey olmamış gibi devam ederiz…

Ne gam!..

Böyle hallere her yerde, her vakit rastlamıyor muyuz?

Size, sosyal medyadan ağza alınmayacak hakaretlerde bulunanlardan bazılarına bir şekilde ulaştığınızda…

“Kasap sevdiği postu yerden yere vururmuş, debbağ sevdiği deriyi yerden yere vururmuş!” gibi lâflar ediyorlar.

Yani…

Kendilerini kasap ya da debbağ yerine koyarken bile, size yine hakaret etmiş oluyorlar!..

Tabii farkında olmadan!..

Ağızlarından çıkan lâfların nerelere gittiğini düşünmeden!..

“Aklı olmayanın dini yoktur!” Hadis-i Şerifi’nin ne mânâya geldiğini bilmeden!..

*

Merhum Doğan Cüceloğlu’nun kitaplarından okuduklarınız vardır, birçok programını izlemişsinizdir, sosyal medyada çok sayıda videosu da mevcut.

Kırmadan, dökmeden, hakaret etmeden, üslubunu bozmadan, işin şovuna kaçmadan, kılıktan kılığa girmeden, “tane tane” paylaşıyor hisselerini ve bilgilerini…

Milyonların içindeki “yalnız adam” Remzi Bey ile sohbetleri,

“Saygı görmek istiyorsan saygılı olacaksın!” mesajını, büyük bir ustalıkla sunar hepimize.

“Gerçeği yalnızca ben bilirim, karşımdaki de ben ne düşünüyorsam öyle düşünmek mecburiyetindedir. Aksi takdirde o ya akılsızdır ya da kötü niyetlidir!” yaklaşımına işaret eder…

Der ki;

“(Bazıları) bir problemi çözmek değil, her ne pahasına olursa olsun tartışmayı kazanmak amacındadırlar. Kendi düşündüğünün dışında bir gerçek kabul etmeyen, düşüncesini karşısındakine kabul ettirmek için baskı yapan kişilerdir bunlar…Kesin tutumlu kimselerde müsamaha düzeyi düşük olduğundan, bu kişilerin iletişiminde savunuculuk birden bire şiddete dönüşebilir!”

Şiddet.

Her türlü şiddet!..
*

Birkaç misal, Hazret-i Peygamber (s.a.v)’den:

 “Müslüman kardeşini aşağılaması kişiye kötülük olarak yeter!”

“Mümine lanet etmek, onu öldürmek gibidir.”

 “Mümin;  yeren, çekiştiren, lanetleyen, kaba sözlü ve ağzı bozuk kimse olamaz.”

*

Hallerimize, hareketlerimize “Kur’an ve Sünnet” mi yön veriyor, yoksa heva ve hevesimiz mi?..

Üzerinde tefekkür etmeye değmez mi dostlar?..

*

Bu yazıya, “Farklı dünyaların insanları olsak da, Doğan Cüceloğlu’nun vefatı beni çok üzdü.” diyerek girmiştim.

İbrahim Sarıtaş Hoca’nın paylaşımını tekrarlayarak bitireyim:

Böyle bir kamplaşmada, herkesin herkese küfrettiği politik bir ortamda her kesimden insanın hocalık ve insanlık vasfı dolayısıyla ölümüne üzüldüğü ve rahmet okuduğu bir hayayı ve hayatı hepimize nasip et Ya Rabbi..

Mekânın Cennet olsun Doğan Cüceloğlu..”

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar