Adnan ÖZ

Adnan ÖZ

Mail: [email protected]

ORDA BİR ÜLKE VAR DOĞU TÜRKİSTAN

Orda bir ülke var uzakta adı Doğu Türkistan. Gidemesek de göremesek de orada soydaşlarımız zulme uğruyor. 1949 yılında Çin tarafından işgal edilen Doğu Türkistan 72 yıldır işgal altında. 1 Ekim’de işgalin yıl dönümü nedeniyle Çin’i protesto amaçlı çok sayıda ilde imza kampanyası ve basın açıklaması düzenlendi. Samsun Büyük Cami’de Cuma Namazı çıkışı düzenlenen programa bende katıldım.

Yazımda hem basın açıklamasında yer alan ifadelere hem de haberdar olduğumuz diğer iddialara yer vereceğim. Uygur Türklerinin baskı, zulüm ve katliamlara maruz kaldığına yönelik iddialar 2009 yılında gerçekleşen Urumçi Katliamı sonrasında apaçık ortaya çıktı. Ayrıca Urumçi Katliamı sonrasında Doğu Türkistan basınımızda geniş yer almaya başladı.

Uygur Türkü kardeşlerimizin aktardıklarına göre Çin Devleti, Doğu Türkistan’da sistematik bir soykırım uygulamaya başlamıştır. Uygur Türkü kadınlar zorla çinlilerle evlendirilmekte, evlere akrabalık adı altında Çinli erkekler yerleştirilmektedir. 2017 yılından bugüne ise toplama kamplarıyla bu zulümlerin en büyüğünün yaşandığını söylemekteler.

Uluslararası kuruluşların tespitleri, uydu görüntüleri ve medyaya düşen diğer görüntüler toplama kamplarının varlığını doğrulmakta. Çin ise bu kampların toplama kampı olduğunu kabul etmemekte fakat bu kampların eğitim amaçlı açıldığını herhangi bir baskı ve zulüm uygulanmadığını söylemekte. Diğer yandan kamplara uluslararası örgütlerin ve gazetecilerin gözlemci olarak girme talebini ise kabul etmemekte.

Uygur Türkü kardeşlerimiz ise kamplarda 8 milyon Uygur’un bulunduğunu toplamda 40 milyon Türk’ün bu kamplara sırayla alınacağını ve ülke dışında yaşayanların hiçbir şekilde Doğu Türkistan’daki akrabalarıyla iletişim kuramadıklarını söylemekteler.

Kamp mağdurlarının kamplarda yapılanlar hakkında anlattıklarını, kamplarda görev alan Çinli bir polisin itirafları da doğrulamakta. Sadece Çinli polisin kamplar hakkındaki anlattıklarına bakıldığında yapılanlar insan olan herkesin yüreklerini sızlatacak düzeyde. Teferruatına girmeden Çinli polisin söylediklerini aktarmak gerekirse kamplarda kadın veya erkek fark etmeksizin Uygur Türkleri tecavüze ve işkenceye uğramaktalar.

Çin’in zulmüne uğradığı iddia edilenler sadece yetişkinler de değil. Uluslararası Af Örgütüne göre 1 milyondan fazla Uygur Türkü çocuk dininden ve kültüründen soyutlanarak Çinli olarak yetiştirilmekte. Ayrıca Çin’den gelen görüntülerde tarihi camilerin de bir bir yıkıldığı görülmekte. Basında yer alan haberlere göre toplamda 16 bin caminin yıkıldığı iddia ediliyor.

Dünya devletlerinin bu zulme yaklaşımına bakıldığında ABD, İngiltere, Kanada, Hollanda, Belçika, Litvanya ve Çek Cumhuriyeti’nin parlamentolarında Çin’in soykırım uyguladığını kabul ve ilan edildi. ABD ve Avrupa Birliği Çin’e yaptırım uygulamakta. Devletlerin yanı sıra özel şirketlerde yaptırım amaçlı fabrika üretimlerini Çin’den farklı ülkelere kaydırmaya karar verdi.

Maalesef ülkemiz henüz gerekli tepkiyi gösterememekte. Tabii ki bunun çeşitli sebepleri var şimdi bu sebeplere girmeyelim ama insan üzülüyor. Soydaşına, dindaşına yapılanları duyunca üzülüyor fakat elinden bir şey gelmiyor. “Zalimler için yaşasın cehennem,” diye kınamanın ve zulme uğrayanlara duanın dışında elimizden bir şey maalesef gelmiyor.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar