CHP’li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Lütfü Savaş, “Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı”nın kim olacağına dair soruya, “Ulusal ve uluslararası karar vericilerin işaret edeceği aday!” karşılığını vermişti.
Bu sözleri tepki çekince de, “Şey, aslında espri yapmıştım!” yollu lâflar etmiş…
“Gaf”ını, “Türkiye, hem ulusal, uluslararası, herkesle barışık yaşayacak bir Cumhurbaşkanı Adayı’nı da tabii ki bekler, ben bunu tarif ettim!” diyerek düzeltmeye çalışmıştı!
*
Hadi öyle olsun…
“Millet İttifakı”nın belirleyeceği adayın, hem ülkedeki hem de uluslararası arenadaki bütün “güçlerle” barışık yaşayacak bir isim olması gerekiyor demek ki…
Sayın CHP’li Başkan’ın işaret ettiği bu “önkoşula” göre Millet İttifakı’nın Adayı kim olabilir?
Kimlerin olamayacağından bakarsak…
Rothschild Ailesi ile “barışık” olmayan bir ismin, Millet İttifakı’nın Adayı olması düşünülemez meselâ..
Bill Gates de “onay vermeli”, en azından “karşı çıkmamalı” Lütfü Bey’in tarifine göre.
Meselâ, Rahmetli Erbakan gibi, “Dolar İmparatorluğu”nun karşısına “İslam Dinarı”nı çıkartmayı hedefleyen bir Millet ve Devlet Adamı asla olamaz Ortak Aday.
Rahmetli Başkan Muhsin Yazıcıoğlu’nun “Türkiye İran olmaz. Türkiye Cezayir olmayacak. Türkiye’nin Suriye olmasına da biz müsaade etmeyeceğiz!” şeklindeki muhteşem çıkışına hak verecek evsaftaki biri de, zinhar düşünülemez!..
Sayın Erdoğan’ın “Dünya Beşten Büyüktür!” sloganına sempatiyle bakabilecek biri de, elbette.
“Milli Savunma” alanındaki bağımsızlık oranının, “tam bağımsızlığa” kadar arttırılmasını savunan hiç kimse, CHP’li Belediye Başkanı’nın “önkoşulunu” karşılamaz.
Zira, bu alanda da ileri adımlar attığınızda başınız belâya girer.
Birileriyle iyi geçinemez olursunuz!
Merhum Başbakan Erbakan Hoca, Sanayi Uzmanı Danışmanı Merhum Sedat Çelikdoğan ve ekibiyle birlikte, “Bundan sonra Yerli Savunma Sanayii’ne ağırlık vereceğiz… Henüz üretemediklerimizi de, Türkiye’nin çıkarları bakımından en uygun yerlerden temin edeceğiz!” diye rest çektiğinde…
Birilerinin neler neler yaptığını en iyi bilenlerdeniz!..
*
“Herkesle” barışık biri?..
CHP’li Başkan “İçerideki ve dışarıdaki herkesle barışık!” bir “Çatı Adayı”na işaret edince…
Aklıma hemen AK Parti’den kopanlar gelmişti…
Lâkin…
“Dışarıdaki Büyük Güç Odakları” belli isimler üzerinde durabilirler de…
“Alanda uygulanabilir olma” meselesi mühim.
Bazılarına ne kadar destek verirlerse versinler, millete kabul ettirebilmeleri çok zordur.
Tam destek verecekleri adayın, “kerhen de olsa”, vatandaşın onayını alabilecek durumda olması gerekir…
Bir de “projenin” sürdürülebilir mahiyette olması…
Birini destekleyip bir yerlere taşıyabilirler de, sonrası ne olacak?
*
“Yandaş, fondaş” kavgasının alttan alta sürdüğü bu süreçte, her iki kesimi de dışarıdan “dikkatle izleyen” bir vatan evlâdı olarak…
“Fondaş” gazetecilerin ve akademisyenlerin yazdıklarına, söylediklerine çok daha dikkatli bir şekilde bakıyorum.
ABD medyasının “ipucu verebilecek” tiplerini de, kaçırmadan izlemeye gayret ediyorum.
Gördüğüm o ki, AK Parti’den kopan ve “Çatı Adayı” olabilecekleri“düşünülen” isimlerden epeyce ümit kesilmiş durumda.
Bu iş için uygun ismin, “halkın destek verebileceği” bir hikâyesinin olması gerekiyor…
Olmayan bir “hikâyeyi” oturup uydurmak diye bir şey olamaz!..
Olanı süsleyebilirsiniz de, olmayana bir şey yapamazsınız!..
*
Geçtiğimiz günlerde, Cumhurbaşkanlığı Adaylığı hakkındaki bir soruya cevap verirken,
“İttifak kabul ederse gurur duyarım!” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, bugünlerde epeyce öne çıkmış durumda.
Bence, kendisinin bir “hikâyesi” var…
Üstelik bu hikâye, zayıf bir hikâye de değil…
Süslenirse, bir şeyler olabilir gibi…
Amma velâkin, süslenmiş hikâyenin halktaki karşılığının ne kadar olacağını kestirmekte güçlük çekiyorum.
Bu yazının başlığındaki “Sayın Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Adayı olabilir mi?” sorusuna vatandaşlarımızdan gelecek cevaplar benim için epeyce aydınlatıcı olacaktır.
Ben, farklı kesimlerden tanıdıklarıma görüşlerini soruyorum.
Bu yazımı da sosyal medyada paylaşacağım kısmetse.
Bakalım, oradan nasıl tepkiler gelecek?
İki ay evvel, “Kemal Kılıçdaroğlu Çatı Adayı Olabilir mi?” ve “Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Olabilir mi?” soruları yöneltilseydi, her ikisine de “Çok çok zor!” karşılığını verirdim.
Bugün gelinen noktada, bunu “hemen” söyleyemiyorum.
Biraz bakmam lâzım.
Ve yardımınız lâzım.
Facebook Yorum
Yorum Yazın