Serdar ARSEVEN

Serdar ARSEVEN

Mail: [email protected]

"Yunanistan kadar olamadık!"

Terör ve Güvenlik Uzmanı Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ, Ülke TV’de Türkiye’nin savunma alanında geldiği noktayı görseller eşliğinde anlatırken…

“Yunanistan kadar olamadık!” dedim!

Haydaaa…

Yunanistan da kim!

Ekonomisi turizme dayalı, az üreten, çok tüketen, küçük, aciz, ABD’ye, AB’ye tam bağımlı bir ülke!

Hele hele “yerli” savunma sanayii ürünleri dendiğinde, sıfıra yakın.

Bu alandaki dışa bağımlılık oranı da yüzde yüz sayılır!..

Yunanistan şu anda, bizim 28 Şubat sürecindeki halimizden de “kötü” durumda.

Dolayısıyla, Sayın Başbuğ, Türkiye’nin savunma alanında “yüzde 80 bağımsız” hale gelmesini sağlayan adımları anlatırken…

Benim, tutup da “Yunanistan kadar olamadık!” demem saçmalık…

Öyle değil mi?

Hayır değil!..

Cümlenin devamını dinleyin hele:

“Yunanistan, bu bizim yaptıklarımızın onda birini yapabilir mi?

Nerdeee!

Yüzde birini bile yapamaz!

Şimdi efendim, şöyle bir düşünün:

Yunanistan bizim savunma alanında yaptıklarımızın yüzde birini yapabilmiş olsaydı…

Bunları, ilkokullarından başlayarak, hatta anaokullarından başlayarak bütün Yunanlılara anlatmaz mıydı?

Müfredatına, Yunan emeğinin ürünü olan gemilere, tanklara, helikopterlere (vs) dair bilgileri, görselleri ekleyerek bütün çocuklarına belletmez miydi?”

 

 

Programın bütün misafirlerinin ittifak ettikleri cevap:

“Hem de nasıl, onlar olmayan şeyleri ballandıra ballandıra anlatırken, biz Türkiye olarak yaptığımız muhteşem işleri anlatamıyoruz!”

Evet, Yunanistan kadar olamadık.

Bizde muhteşem işler yapılıyor ama bunlar küçüklere, gençlere anlatılamıyor.

“TOGG’un üretim tesisleri bile yok!

Hepsi hikaye, Zimbabwe’den geliyor hepsi!” diyen gençler, aydan mı geldiler yani?

*

Ya arkadaş, Türkiye’nin, (Recep Tayyip Erdoğan’ın değil, Ak Parti’nin değil, İktidar’ın değil, Cumhur İttifakı’nın değil, Askeriye’nin değil…) Türkiye’nin dev atılımlarını çocuklarımıza, gençlerimize anlatmamanın sebebi ne?

Birçok okulda ne imkânlar var;

Toplayın çocukları okullardaki “saçma sapan skeçlerin”“heykele tapınma gösterilerinin” sergilendiği salonlara…

Görseller eşliğinde anlatın çocuklara ve gençlere….

“Bakın, Türkiye bu muhteşem TGC Anadolu’yu yaptı!” deyin…

“Bu dev eserin özellikleri şunlar şunlar…” deyin…

Sorulara cevaplar verin…

Okullarda bunları yapabilecek evsafta öğretmen açığı mı var?

Getirin efendim, getirin!..

Okul okul dolaşsın ve anlatsın uzmanları…

Milli Eğitim de bunu plânlasın!..

*

Biz 12 Eylül Darbesi sırasında lise öğrencisiydik.

Milli Güvenlik derslerine askerler girerdi.

İlke ve İnkılap öğretmeni gibiydiler.

Dikkaaat!..

Hazrol!..

Rahatttt!

Böyle ritüelleri vardı derslerin.

O günlerde bize Türk Savunma Sanayii’nin muhteşem eserlerinden, bağımsızlık oranını hızla arttırmasından bahsedilmezdi.

Yoktu ki böyle şeyler!..

O günlerde Amerika’ya yüzde yüz bağımlı sayılırdık.

28 Şubat sürecinde de, “Tanklarımızı, uçaklarımızı tamir için İsrail denilen (o zamanki nüfusuyla) 3 milyonluk ülkeye” gönderirdi Türkiyemiz…

O kadar sıkıntılı durumdaydık.

‘İha’lar İsrail malıydı…

İkide bir kaybolurlardı ve bizimkiler her seferinde “Kiralık Sihamız nerede?” diye İsrail’e sorardı.

Yeni nesil bunları pek bilmiyor.

İnternetten araştırsa öğrenir ama, bizim sistem “araştırmacı öğrenci” yetişmemesi için elinden geleni yapıyor.

Test ile tost arasına sıkıştırılmış nesiller…

Ya da top ile pop arasına!..

Üniversite okuyan gençlere, özellikle de sözel-sosyal bölümlerde okuyan gençlere “Mezun olunca ne olmak istersiniz?” diye sorduğunuzda…

Yüzde 90, “Devlet memuru abi!” cevabını alıyorsunuz…

“Niçin devlet memuru olmak istiyorsun kardeşim?” diye sorduğunuzda ise, gelen karşılıkları rahatlıkla tahmin edersiniz.

Gençlerin en büyük idealleri bunlar mı olmalı yani?

*

Siyasal iktidar, bu seçimlerde tabii olarak hayat pahalılığı-enflasyon gibi meselelerin değil de, “Beka, güvenlik, bölünmez bütünlük” gibi konu başlıklarının öne çıkmasını istedi.

Bunu da büyük ölçüde başardı.

Doğrusu “Kılıçdaroğlu’nun başını çektiği” masa muhalefeti de İktidar’a çok yardımcı oldu!

Dışarıdan talimat almışçasına, savunma alanındaki muhteşem hamlelere saldırarak mesela…

İngiltere’nin ‘helâl’ (!)300 Milyar dolarından bahsederek, Jeremy Rifkin gibi bir tipi “danışman” dalgasına öne sürerek, Atatürk Havalimanı’nı CIA taşeronlarına vermeyi vaat ederek!

Filan…

Masa muhalefeti ve uzantıları, iktidara yarayan ne varsa, hepsini yaptılar özetle!

Sakın sorma:

Siyasal iktidar, günün birinde kendisine bu kadar yardımcı olmayacak bir muhalefete rast gelirse ya!

*

Ben diyorum ki…

Savunma Sanayi ve diğer alanlardaki hamleler ilkokullardan itibaren bütün çocuklarımıza anlatılmalı…

Hani çocukları toplayıp toplayıp Anıtkabir’e götürüyor ya okullar…

Otobüsler tutuluyor…

Güle oynaya Anıtkabir’e götürülüyorlar…

Bunlar, varsın olsun…

Amma velâkin, çocuklarımızı bir de “yaşayanların” dünyasına götürmek iyi olmaz mı?

Okullar, TOGG Fabrikasına geziler düzenlese mesela…

Orada gözleriyle görseler, öyle bir tesisin olduğunu ve arabaların gerçekten de üretildiğini…

Çıplak gözle” görseler, bilgilenseler…

Güle oynaya, oyun kıvamında sunumlar yapılsa…

Ve evlerine döndüklerinde de gördüklerini anlatsalar!..

*

Siz okullarda bunları –NEDENSE- yapmıyorsunuz…

Daha önce yapabileceğiniz çok şeyi yapmıyorsunuz…

Yumurta kapıya geliyor…

O karmaşada, gençleri ikna etmeye çalışıyorsunuz…

*

Memlekette böylesine “zayıf” ve dahası “saçma sapan” bir muhalefet tablosu var neyse ki!

Terör ve Güvenlik Uzmanı, Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar