Hüseyin LİKOĞLU

Hüseyin LİKOĞLU

Mail: [email protected]

15 Temmuz gecesi nereye koştun!

15 Temmuz gecesi nereye koştun!

“Ey Yeni Şafak’ın sahipleri! Gece yarısı eviniz aranmaya çalışıldığında avukatınız kimseyi bulamamıştı; bula bula beni bulmuştu, ben de oradaydım” dedi, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener. 28 Şubat sürecinde Yeni Şafak’a yönelik baskı ve dayatmaların yaşandığı dönemde ben de muhabir olarak çalışıyordum, hepsine şahit oldum. Hatta 2002’deki baskında az daha gözaltına alınıyordum.

Meral Hanım’ın konuşmasını duyunca “Allah Allah ben niye hatırlamıyorum” dedim. Hemen arşivi açtım; gün gün, yıl yıl baktım. Ne 1999’da ne 2000’de ne 2001’de ne de 2002’deki baskınlarda Meral Akşener’in Yeni Şafak’ın sahiplerinin yanında durduğuna ilişkin bir bilgi veya fotoğrafa rastladım.

Akşener konuşmasında, “Ey Akit, 1999’u hatırlıyor musunuz; panik içinde, Kocaeli’den milletvekili adayı olan eski İçişleri Bakanı Meral Akşener’i arayıp ‘Abla ne olursun bizi bir gürültüyle ziyaret et’ dediğinizde seçim çalışmasını bırakıp İzmit’ten sizi ziyarete gelmiştim hatırlıyor musunuz?” diye soruyor. İki gündür Yeni Akit manşetinden tam aksine kendilerinin Akşener’e destek verdiğini yazıyor.

Aynı konuşmada Meral Hanım, “Bundan yirmi sene önce yaşadığı haksızlık karşısında nasıl Sayın Erdoğan’ın yanına koştuysam, bu sefer de Ekrem kardeşimin yanına koştum” dedi. Bir kez daha şaşırdım, yine hafızamdan endişe ettim. 24 yıl önce Tayyip Erdoğan hakkında verilen mahkûmiyet kararı kesinleştiği tarihte gazeteci olarak Saraçhane’deydim. Devam eden günlerde de haber takip ettim, Meral Hanım’ın geldiğini ne duydum ne de gördüm.

Olur ya üzerinden yıllar geçti, hafıza bu; unutur diye arşivi taramaya devam ettim. Erdoğan’ın mahkûmiyeti dolayısıyla Saraçhane’ye gelenlerle ilgili haberleri taradım, Akşener’le ilgili bir bilgiye rastlamadım. Hatta gelmeyip açıklama yapanlara da baktım. Mesela Deniz Baykal’ın, 25 Eylül tarihli gazetemizde yer alan habere göre, “Karar, Türkiye’nin demokrasi temellerinin yetersizliğinden kaynaklanıyor” diye tepkisi yer alıyor.

Aynı haberde ve devam eden günlerde birçok siyasiden değerlendirme var. Hasan Celal Güzel, Besim Tibuk, Hasan Ekinci, Muhsin Yazıcıoğlu, Korkut Özal, Hasan Fehmi Güneş ve daha pek çok siyasetçi ve STK temsilcisinin tepkisi var. Fazilet Partilileri söylememe gerek yok zaten.

MERAL HANIM KENDİSİNE BİR MAZİ UYDURDU

Peki, Meral Hanım niye böyle gerçek dışı bir maziye sarılıyor... Çünkü İmamoğlu’na sarılması ters tepti. Akşener’in İmamoğlu’nu sımsıkı sardığı fotoğraf CHP’de infiale yol açtı. Yuvarlak masada huzursuzluğa, partisinde ise şaşkınlığa sebep oldu. Meral Hanım, beklemediği tepkiler gelince kendisine bir mazi uydurdu.

Madem Meral Hanım, kapıyı araladı, biz de biraz maziye göz atalım. DYP Kadın Kolları Başkanlığı’ndan bu yana medyanın yakından tanıdığı Meral Akşener, oldukça renkli bir siyasetçi. Kadın Kolları Başkanı iken DYP’li kadınları toplayıp Mesut Yılmaz’ın evinin önünde gösteri yaptı. “Boşa Berna” pankartı açtırarak, kurulmak üzere olan Refah-ANAP koalisyonunun bozulmasında tuzu var.

Susurluk skandalından sonra İçişleri Bakanı olan Meral Akşener, aralarında Fetullah Gülen’in de olduğu bazı karanlık isimlerin üzerine gidilmesini engelleyenler arasında yer aldı.

TRT’DE BİLDİRİ OKUNURKEN SEN NE OKUYORDUN?

Sözde 28 Şubat karşıtı olan Akşener, 28 Şubat’tan sonra MGK kararlarına karşı direnen Erbakan’ın arkasından işler çevirdi. Darbeci generallerle ilgili Emniyet’in yaptığı çalışma dosyasını, mart ayında yapılan MGK toplantısında bilerek salonda unuttu ve söz konusu çalışmadan darbeci generallerin haberdar olmasını sağladı.

Yasa dışı yollarla gazetecileri dinleten Akşener, hakkında para cezası verilince mağdur politikacı rolüne büründü.

2002 yılında Tayyip Erdoğan liderliğinde başlatılan ‘Yenilikçi Hareket’le yola çıktı. Hareketin partiye dönüşmesi için Afyon’da yapılan kampa giderken, hâlâ kimlerin telkin ettiğini bilmediğimiz bir nedenle yoldan geri döndü.

MHP’yi ele geçirmek için 15 Temmuz öncesi kimlerle iş tuttuğunu yazmaya gerek yok, zira olay hepimizin gözleri önünde cereyan etti.

Her mağdurun yanına koştuğunu iddia eden Meral Akşener’e o halde bir sorumuz olacak: 15 Temmuz gecesi Türk milleti meydanlara koşarken sen nereye koştun? O zamanki adı Boğaziçi olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü gören evinin balkonuna mı koştun, yoksa ısrarla çalan telefonlarına mı koştun?

TRT’de Yurtta Sulh Konseyi bildiri okuturken, sen ne okuyordun? Çok arzu ettiğin başbakanlık verilir ümidiyle yapacağın konuşma metnini mi okuyordun?

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar