Adnan ÖZ

Adnan ÖZ

Mail: [email protected]

"AHMAK"ÇAİŞLER!

Ülkem insanı yeni gündemle çalkalanıyor. “ahmak” TDK’ya göre “Aklını gerektiği biçimde kullanma yeteneği olmayan, zekası pek gelişmemiş, aptal, bön, budala kimse.’ demek.

Aslında ahmak kelimesi şakayla karışık olsa da bazı ortamlarda çok kullandığımız bir kelimedir. Bir hata ya da yanlış yapan hısım, akraba, arkadaş,eş, dost hepsine “Ahmak, ahmak mısın? Ahmaklık yapma!” gibi uyarıları hepimiz yaparız.

Peki bugün bu konu gündemimize neden geldi? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na,YSK üyelerine “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır!” sözlerinden dolayı hem de üst limit olan 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasetten men cezası verildi. Haber doğru ise hem de olmayan 6. bentten!ve fakat savcı üst limitten verilen cezayı bile yetersiz bulmuş.

İmamoğlu “Bu sözleri YSK üyelerine söylemedim, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya söyledim.” dese de ceza yemekten kurtulamadı. Oysa politikacılar birbirine neler söylüyor ve para cezası ile yırtıyor. Demek ki hakimlere ve savcılara karşı daha dikkatli olmak gerekiyor!

Genel kanaat cezanın siyasi olduğu yönünde. Sayın İmamoğlu ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener kararı sevinçle! karşıladılar ve bunu şova dönüştürmeye çalıştılar. Evet yanlış okumadınız sevinçle karşıladılar. Bir insan hapis cezası ve siyasi yasak almaya neden sevinir ki?

Çok ilginç değil mi? Cezayı yiyen ve destekçileri sevinçten uçuyor, ceza verdirdiler diye itham edilenler ise sanki karardan mutsuz. Hatta bazıları da “Boşa sevinmeyin, ceza henüz kesinleşmedi.” diye durumun ne kadar ters olduğunu ortaya koyuyor.

Muhalefetin iddiasına göre bu ceza iktidarın müdahalesi ile oldu. Ve fakat bu durum iktidarın işine yaramıyor ki; bu durum mağdur edebiyatı yapacakların işine yarıyor. Oysa hükümet sahada psikolojik üstünlüğü sağlamış ve yükselişe geçmişti.

Bu hükümetin işi olamaz çünkü bu istenilerek yapıldıysa ters teper. Şayet bu bir danışmanın önerisiyse bence o danışmana artık danışılmamalı çünkü sönmüş bir ateşi üfleyerek yeniden tutuşturmaya benziyor.

“Hukuk neyi gerektiriyorsa o olur.” deniyorsa o zaman da daha ağır suçlara ne cezalarverildiğini hepimiz biliyoruz. Geçenlerde “Sizin bilmediğiniz şeyler var.” Başlığıyla bir yazı yazmıştım. Bu durumda öyle mi acaba? Belki de bilmediğimiz şeyler var!

Bu kararı alanlar kraldan çok kralcılık yapıp iktidarın lehine olsun diye düşünerek yaptılarsa bu yanlış bir düşünce çünkü buradan hükümete fayda değil zarar gelir.

Millet İttifakının havası sönmüşken, yanan ateş küle dönmüşken külleri harlamaya çalıştılar. Busaman alevi gibi parlayan ateş yanıp sönecek mi? Yoksa dayanıklı bir ateş mi olacak bunu zaman gösterecek.

Sayın İmamoğlu hukuka göre mahkum olsa bile kamu vicdanında (fanatikleri hariç tutuyorum) kimse “İyi oldu İmamoğlu suçluydu.” demiyor. Suçlu olsa bile suçun karşılığının bu olduğu düşünülmüyor. Yani İmamoğlu vicdanlarda bu mahkumiyeti hak etmedi diye düşünülüyor.

Peki herkes her istediğine küfür ya da hakaret edebilir mi? Tabii ki etmemeli. Kimse kimseye hakaret etmesin fakat edenler arasında da adil bir cezai müeyyide uygulansın.

Bize göre Türkiye, seçim önü şekillendirilmeye çalışılıyor. Bizler bu algıları biliyoruz ve hazırlıklıyız. İmamoğlu ve Akşener cezalandırılan insanın sevinmesi değil üzülmesi gerektiğini bilemeyecek kadar insanımızdan bihaber değildir herhaldefakat cezayı öğrendiklerinde ve otobüsün üzerindeki tavırları çok dikkat çekiciydi. Kararın ne olacağından haberdar oluşları da normal değil.

İmamoğlu konuşmasının içinde Cumhurbaşkanı adayı olacağına dair imalarda bulunurken Kılıçdaroğlu ise ısrarla “Belediye başkanlığına devam edecek.” diyor. Bu süreç CHP’de de taşları yerinden oynatacak gibi görünüyor. Bu karar sanki Kılıçdaroğlu’nu oyunun dışına atmak için yapılmış gibi.

Her şey Türk milletinin gözü önünde cereyan ediyor. Millet kendisi için faydalı olacakları, millete hizmet etmek isteyenleri gayet iyi görüyor. Bu konuda bize laf düşmez. Son ve nihai söz yüce Türk milletinin olacak.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar