Hüseyin LİKOĞLU

Hüseyin LİKOĞLU

Mail: [email protected]

Bir daha söyle Sayın Babacan

Bir daha söyle Sayın Babacan

Türkiye 14 Mayıs seçimlerine kilitlendi. Artık herkesin gündemi seçim. Sadece Türkiye değil, dünyanın ilgiyle takip ettiği bir seçim süreci yaşıyoruz. Seçimler sadece Türk halkı için önemli değil, Batı ve Müslüman dünyası için de çok önemli.

İçeride ittifaklar oluştu, siyasi partiler, cumhurbaşkanı adaylarının ardından milletvekilliği listelerini de Yüksek Seçim Kurulu’na teslim etti. CHP’nin listelerinde arıza çıkacağını biliyorduk, ancak en büyük gürültünün Sadullah Ergin üzerinden çıkması anlaşılır gibi değil.

“Neymiş efendim Sadullah Ergin, Adalet Bakanı’yken Fetullahçı Terör Örgütü’ne mensup yargıçları yargıya doldurmuş da, onlar da ‘kumpas davalarıyla’ CHP’lilere zulmetmiş.” Evet, FETÖ’den nefret eden birileri tabii ki bu durumdan çok rahatsız olur. Ama Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı seçtirmek için her yolu mübah görenlerin Sadullah Ergin’e itirazlarını görünce ister istemez insan şaşırıyor.

Ya kardeşim siz cumhurbaşkanı yapmak istediğiniz Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başına nasıl geldiğini hiç mi düşünmüyorsunuz?.. Deniz Baykal’a kumpas kurup sizin adamınızı CHP’nin başına getiren Fetullahçılar iyi, Fetullahçı teröristleri yargıya dolduran Sadullah Ergin kötü.

BABACAN’IN İTİRAFLARI

Sadullah Ergin, Fetullahçıları yargıya doldurdu da sizin için kötü mü oldu?.. Ergin’in yargıya doldurduğu FETÖ’cü yargıçlar, 17-25 Aralık darbesini sizi iktidara getirmek için yaptı. Sadullah Ergin’in atadığı Fetullahçı yargıçların dosyalarını çarşaf çarşaf yayınlayıp iktidar devşirmeye çalışırken iyiydi, ama bu sürecin mimarı Sadullah Ergin kötü!

Sadullah Ergin’in adamlarının servis ettiği montaj ses kayıtlarını Kemal Kılıçdaroğlu Meclis’te saatlerce yayınlarken, iktidar rüyası görüyordunuz. Rahatsız olduğunuz Fetullahçılar mıdır, yoksa her şeyin bu kadar aleni hale gelmesi midir? Dün yargıya doldurduğu kumpasçılarıyla size iktidarı kazandıramayan Sadullah Ergin, bugün elini taşın altına koyarak bizzat kendisi lideriniz Kılıçdaroğlu’nu iktidar yapmak istiyor. Bu duruma sevinmelisiniz.

CHP’de görünürde yaşanan krizi yatıştırmak için devreye giren Ali Babacan, alenen AK Parti reklamı yaptı. Babacan, Sadullah Ergin’i CHP’ye kabul ettirmek için, AK Parti iktidarları döneminde yapılan reformları tek tek sıraladı.

İşte Babacan’ın AK Parti’nin reformlarına yönelik itirafları:

Demokratikleşme reformu ve AB uyum düzenlemeleri, tutuklu oranının düşürülmesi, adil yargılanma hakkı, kolluğun demokratikleşmesi, AYM’ye bireysel başvuru, AİHM kararlarının Türkçe olarak yayınlanması, ana dil hakkı…

Babacan, bu reformlarda Sadullah Ergin’in payının büyük olduğunu söylüyor ve pek çoğunun hâlâ topluma nefes alma imkânı sağlayan önemli düzenlemeler olduğunu belirtiyor.

Evet, bunlar Ali Babacan’ın tweet atarken alelacele aklına gelen reformlardır. AK Parti’nin reformlarının tamamını Twitter’da yazmaya kalksanız bir yılda bitiremezsiniz.

Bu arada, Babacan’ın AK Parti’nin reformlarını sıralayarak, “Bakın bunlarda Sadullah Ergin’in katkısı var” diyerek CHP’yi ikna etmeye çalışması da komik. Çünkü o reformlar yapılırken CHP iptal ettirmek için mahkeme kapılarında geziyordu.

FETÖ-KUMPAS DAVALARI VE SADULLAH ERGİN!

Evet, Sadullah Ergin’in katkısı olmuştur. Ergin’in reform taslaklarını Fetullahçıların hukuk bürolarına götürerek, orada FETÖ’cü hukukçularla üzerlerinde çalıştıklarını ben de duymuştum. Ama o çalışmalar reformların daha demokratik olması için değildi. Aksine örgütün ilerleyen zamanlarda kumpaslarda bu reformları nasıl istismar edeceğine yönelikti. Ve nitekim bunu 17-25 Aralık kumpaslarında gördük.

AK Parti’nin yaptığı reformlar hayatımızın her alanında yer alıyor ve hayatımızı kolaylaştırıyor. Ancak terör örgütleri bundan yararlanamıyor. 6’lı Masa ittifakının mutabakat metninde terörle mücadelenin AB’nin istekleri doğrultusunda yapılacağını taahhüt etmesi işte bundandır.

Sayın Babacan çok önemli bir itirafta bulundu, ancak kendisinden bir konuda daha itirafta bulunmasını rica ediyoruz. Fetullahçılar sadece devletin kılcal damarlarına sızmadı. Aynı zamanda devlette görev yapan ‘milli’ bürokratların da tasfiyesi için kumpaslar kurdu.

O kumpasların başında şüphesiz İzmir Askeri Casusluk Kumpası geliyor. Sayın Babacan! ‘Milli’ bürokratların tasfiyesini öngören bu kumpasın neresindeydiniz? Özellikle Hazine Müsteşarlığı, BDDK ve Merkez Bankası gibi kurumlardaki ‘milli’ bürokratlara yönelik kumpaslarda bir dahliniz var mı? Bu konuları da itiraf edin. Siyasi hayatınızın son günlerinde siz de vicdanınızı rahatlatın, toplum da rahatlasın.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar