Adnan ÖZ

Adnan ÖZ

Mail: [email protected]

BİZE BİRŞEY ÖĞRETENE KÖLE OLMASAKTA VEFALI OLMAK GEREKİR!

Hazreti Ali Efendimiz “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum,” diye söyleyerek aslında bizlere size bir harf, size bir söz, size bir şey ya da size dininizi öğretene saygı duyun ve vefa gösterin demek istemiş olabilir. Yani bu uyarı hayata dair bütün öğretilenleri kapsıyordur.

İnsanın hayatında biri olmalı; zora düştüğünde ona yol gösteren, bunaldığında onun yüreğini ferahlatan, yanlış bildiklerinin doğrusunu öğretebilen ve ona bir nevi “İdol” olabilecek.

Benim de hayatımdan öyle biri geçti, ben otuz yaşına kadar işimden arda kalan zamanlarımın boşa gittiğini onu tanıdığımda anlamıştım. Aslında insan aklını kullanması gereken bir varlıktır. Yaradan’ın birçok ayetinde “Akletmez misiniz?” diye uyarısı tam da benim gibiler için söylenmiştir herhalde ama bize bu ayetlerdeki uyarıyı hatırlatacak biri yoksa hayatımızda zamanımız başa harcanmış demektir.

Ben, ancak otuz yaşına geldiğimde hayatı sorgulamaya başlamıştım ve bu arayış bana “İdol” olacak o kişiyi tanıma imkanı sunmuştu. Belki de iyiyi ve güzeli aradığım için Allah cc onu karşıma çıkarmıştı.

O günlerde hepsi birbirinden değerli ve bugün önemli makamlarda bulunan küçük bir sohbet grupları vardı ve bana değer verip o sohbet halkasına beni de dahil etmişlerdi. Her sohbeti adeta iple çeker, konuşulanları pür dikkat dinlerdim. Merak ettiklerimi ya da anlayamadıklarımı yalnız kalınca ya  da başbaşa görüşmelerimde sorar öğrenmeye çalışırdım. Şunu biliyordum o halkada benim gibi birinin soru sorması  tabiri caizse ilk okul birinci sınıf öğrencisinin lise son sınıfa girip birinci sınıfta sorulması gereken soruları sorup sohbetin maksadının kaybolmasına sebebiyet vermesi gibi olacaktı. Onun için sustum ve sükunet içinde dikkatlice konuşulanları dinledim.

“İdol” olarak gördüğüm kişinin bilgisinin çok oluşunun yanında adeta büyülü bir dili ve kendisine göre bir öğretisi de vardı. Belki bazılarınıza önemsiz gelebilir ama benim hayatımda dönüm noktası olan üç soru ve buna verdiği cevabı paylaşmak istiyorum.

Birincisi “İnsanın, mutfak ile tuvalet arasında hortum görevi görsün,” diye yaratılmadığını öğrenişim. Yani insanı yaradan ona görevler ve sorumluluklar yüklemiş. İnsan ona uygun yaşamalıymış.

İkincisi ise eşlerimizin bizlerin kölesi ya da marabası olmadığı durumudur. Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi kadınlarında erkekler üzerinde hakları olduğunu da ondan öğrenmiştim ve bana        “Bu pazar kahvaltıyı sen hazırla ve eşine kahvaltı hazır de farkı farkedeceksin,” demişti. O Pazar ben çay suyu koymuştum ki eşim mutfağa geldi sadece çay suyu koyduğum halde neredeyse sevinçten uçacaktı. Eşimin o sevincini ve bu durumun evimize yansımalarını gördüğümde bir kez daha                                  “İdolümü” tanıdığıma mutlu olmuştum.

Üçüncüsü ise ben öyle bir futbol fanatiğiydim ki, zamanımın çoğunda bütün spor gazetelerinin yazdığı yalan haberleri okurdum. Haberlerin yalan olduğunu bildiğim halde gazetelerin tamamını okuyarak zamanımı tam manasıyla boşa harcıyordum. Bunu da sordum hocama ve “Durumum nedir, ne yapmalıyım,” diye.

Hocam biraz düşündü ve tebessüm etti “Adnan kardeşim bu sorunun cevabını ben sana soru sorayım sen ver,” diyerek benim fanatikliğimin bitişini sağlamıştı. Belki de “Bu işler boş işler, bu işleri bırak dese,” aynı katkıyı gösteremeyecekti. Evet hocam önce şunu sordu: “Bu durumun sana bu dünyada bir faydası var mı?” Düşündüm bir faydası olmadığı gibi boşa giden zamanımın yanında gerginlik sebebi de oluyordu “ Bir faydası yok” dedim. Yine sordu “Peki öbür dünya da  bir faydası olacak mı?

Evet bu benim için çok önemli bir soruydu. Düşündüm taşındım yine birşey bulamadım ve “Yok” dedim. Tebessüm etti ve “ Adnan kardeşim bak kendin söylüyorsun sana bu dünyada da öbür dünyada da faydası olmayacak bir şey için bu çaba niye?” dedi. Daha nice sorularıma bunun gibi beni yönlendirecek cevaplar vermişti.

Evet benim karşıma öyle bir insan çıktı ve yaşantımı sil baştan yeniden formatlamamı sağladı. Onu tanıdığım güne yüzlerce kez şükretmiştim. “ İyi ki seni tanıdım, iyi ki hayatıma girdin, Allah CC senden razı olsun”diye. Benim hayata mana katarak yeniden başlamamı sağlayan kişi Allah CC’nün rahmetine kavuşan MUSTAFA BARLAK’dı. Allah CC rahmet eylesin. Allah CC taksiratını affetsin inşallah.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar