Serdar ARSEVEN

Serdar ARSEVEN

Mail: [email protected]

Diyanet Hutbesindeki o ifadeler ‘skandal”mış!

CHP zihniyetinin kanalı, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Cuma Hutbesi’ne çok bozulmuş.

“Skandal!” diyor.

“Skandal”, yani “rezalet”!

Nelermiş CHP’ye en yakın kanalın kafasını bozan ifadeler?

Şunlarmış:

“Aralarında dinen evlenme engeli olmayan bir erkek ile bir kadının baş başa kalması ya da ev arkadaşlığı altında bir arada bulunması haramdır.”

“Tesettüre uygun olmayan elbiselerin giyilmesi haramdır.”

“Skandal” dedikleri bu!

Yani…

Diyanet böyle dememeliydi öyle mi?

Ya, ne demeliydi Diyanet?

Kızlı erkekli aynı evlerde yaşayın, istediğiniz gibi yaşayın, gece gündüz yaşayın, bunun dinen bir sakıncası yoktur!” mu demeliydi?

“İslam’da tesettür yoktur, boş verin, istediğiniz kadar açılın! Neyi kimden gizleyeceksin. Allah’ın bildiği kuldan saklanmaz! Esas olan şeffaflıktır!” demesini mi arzu ederdiniz?

Camiden çıkan, “Allah razı olsun” diyor…

Senin derdin ne!

Sana ne!

Efendim, dert başka!

Dert bambaşka!

*

Yıllardır, aklımız başımıza geldi geleli, “Siyonizm’in sapkın teolojik anlayışına” dikkat çekiyoruz!

O Siyonistlerin koca hahamlarının, “Bunların bebeklerini bile öldürün ki büyüdüklerinde başımıza belâ olmasınlar, fetvası verecek kadar sapkınlık içinde olduklarından” bahsediyoruz.

Hiç oralı olmuyorlar!

Dünyaya Fransız’ın “hard seküler”  gözlüğüyle bakan zihniyet dünyası, bizleri “Arap sevici” yollu lâflarla tahkir ediyor!

Irkçılık yapıyor!

Gazze’deki soykırıma dikkat çektik diye de, “Madem o kadar çok düşünüyorsun, gidip savaşsana” yollu lâflarla dalgasını geçiyor.

İngiltere’de icra edilen “akredite şeriat” gösterilerine tepkisi yok…

Monarşinin hakim olduğu İngiltere’yi “çağdaşlığın kalelerinden biri olarak” gösteriyor bu zihniyet dünyası.

Ölü Papa’yı göndermek için günler boyunca sergilenen “akredite şeriat”  gösterilerini “inançlara gayet saygılı” ifadelerle yansıtıyor…

Bizim inancımıza gelince de…

İşte, böyle…

“Skandal!..

Rezalet!”

Mesai saatlerinde “cuma namazına” gidiş için en ufak bir esneklik sağlanmasına, “laiklik de laiklik” diyerek karşı çıkan sen!

Cuma namazına giden insanlara, Kuran ve Sünnet’in hatırlatılmasına niçin tepki gösteriyorsun!

*

Bu zihniyetle derdimiz var.

İktidar Partisi’nin hatalarına, yanlışlarına, eksiklerine dikkat çektiğimizde karşımıza çıkartılan zihniyet bu zihniyet!

Diyor ki birçok okuyucumuz:

“Tamam abi haklısın da…

Memleketin başına bu zihniyet mi gelsin?”

*

Bu durumda, bizim de tepkilerimiz eleştirilerimiz sınırlanıyor.

Nüfus artış hızı çakılmış, evlenmeler azalıp boşanmalar artmış, değerler hızla aşınmış…

Nesillerimiz, 12 yıl mecburi eğitim artı her genci üniversiteye yönlendirme uygulamalarından dolayı “diplomalı mesleksiz kitleleri” haline gelmiş…

Bir “süresiz nafaka” meselesi, bir “başıboş köpek” meselesi, bir “fırsatçı marketler meselesi” bile bunca yıldır çözüme kavuşturulamamış...

Bunları dile getirdiğimizde “Ne yani, memleketin başına CHP zihniyeti mi gelsin!” tepkisi çıkıyor karşımıza.

Diyanet’in geçtiğimiz Cuma günkü hutbesinde de altı çizilen medyadaki rezillikler…Zinaya, israfa, şiddete teşvik niteliğindeki yayınlar ve yetkililerin bu konularda sadece “tespitle şikâyetle” yetinmeleri…

Sokaktaki vatandaşın başta hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısı olmak üzere çeşitli konulardaki şikâyetlerinin bir türlü gündemde yer bulamaması…

Birçok nokta var üzerinde durmaya çalıştığımız ama…

 

Bizler…

İktidarın olumlu işlerinin hakkını vermeye, gerektiğinde de eleştirmeye, ikaz etmeye çalışırken…

Bir zihniyet dünyası çıkıyor!

Böyle şeyler yapıyor.

Çağdışı zihniyet dünyası, eleştirilerimizin, tepkilerimizin freni oluyor!

Cuma Hutbesi’nde, “Aralarında dinen evlenme engeli olmayan bir erkek ile bir kadının baş başa kalması ya da ev arkadaşlığı altında bir arada bulunması haramdır.” denmesine bile tepki gösteriyor.

Tepkisini de “skandal” diyerek ortaya koyuyor…

*

Biz de mecburen!..

Mecburiyetten!..

“Ehven-i şer” diyoruz işte!

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar