Son zamanlarda Türkiye-İsrail arasında yeni ilişkilerin başladığı aşikar.
Türkiye son olarak İsrail'e büyükelçi atamasını gerçekleştirdi.
Peki ya Filistin meselesi ne oldu? Şimdilik sanırım bu konu rafa kaldırıldı.
Biz gelelim şimdi asıl konumuza.
İsrail, Filistin topraklarını işgal edip 14 Mayıs 1948 yılında devlet olarak kurulduktan sonra, Türkiye İsrail'i devlet olarak tanıyan halkının büyük kısmının müslüman olan ilk devlet oldu.
1948'den günümüze kadar Türkiye-İsrail ilişkileri çoğu zaman hep kavgalı geçti. Özellikle İsrail'in çoluk-çocuk, kadın-erkek, yaşlı-genç ayırt etmeden saldırı düzenleyip öldürmesine hatta bir nevi soykırım uygulamasına Türkiye halkı asla sessiz kalmamıştır. Hem Filistin hem de Filistin toprakları içinde kalan Kudüs, Mescid-i Aksa Müslümanların kırmızı çizgisidir.
Özellikle Mavi Marmara olayından sonra Türkiye-İsrail ilişkileri tamamen gerilmişti. O günden bugüne kadar Türkiye, İsrail ile olan ilişkilerinde kısır döngüler yaşandı. Son olarak Türkiye'nin İsrail'e atadığı büyükelçi ile bu kısır döngüden birazda olsa dönülmüş oldu. Özellikle de geçenlerde Türkiye'yi ziyaret eden İsrail devlet başkanı Herzog'un ziyareti iki ülke arasındaki husumetin yumuşamasına sebep oldu.
Türkiye, İsrail'i devlet olarak tanıdığı için geçenlerde ülkemizi ziyaret eden İsrail devlet başkanı herzogu muhteşem bir karşılama töreni düzenlendi. Hatta iki ülkenin ulusal marşları çalındı, Türk askerinin at üzerinde elinde İsrail bayrağını taşıttılar.
Geçen günde Filistin devlet başkanı Mahmud Abbas Türkiye'ye ziyarete geldi. Peki Abbas'ı kim karşıladı. Ankara Vali Yardımcısı Murat Soylu. İsrail Cumhurbaşkanı'na şatafatlı bir karşılama töreni düzenlenirken Filistin Devlet Başkanı'nı bir vali yardımcısının karşılaması ne anlama geliyor? Mahmud Abbas'ı seversiniz sevmezsiniz bu başka bir şey ama Abbas Filistin Devlet Başkanı ve doğal olarak da Filistin'i temsil ediyor.
Filistin Devlet Başkanı'nı bir vali yardımcısının karşılamasından ben şunu anlıyorum; "Ey Filistin, sen kendince bir devlet olabilirsin ama ben seni devlet olarak görmüyorum." Ya da; "Ey Filistin, kusura bakma ben gücün tarafındayım." Yoksa biz FİLİSTİN DAVASI'ndan vaz mı geçtik? Yanlış düşünüyorsam bunu belirtebilirsiniz.
Devletler tarafından İsrail bir devlet olarak tanınabilir. Ancak bugün Türk toplumuna "İsrail size ne çağrıştırıyor?"diye sorulsa, inanın toplumumuzun yüzde 99'u "İsrail, işgalci, terör devleti" diyecektir.
Kudüs, Mescid-i Aksa, Filistin bizim kırmızı çizgimizdir. Kudüs kimin elindeyse güç de onun elindedir. Filistin her ne kadar işgal edilmiş bir devlet dahi olsa O'nun Cumhurbaşkanı dosta düşmana inat en üst dereceden karşılanmalıydı.
Selam ve dua ile...
Facebook Yorum
Yorum Yazın