Hastanelerimizden artık MHRS sistemi ile randevu alınıyor. Bu sistem başlangıçta iyi gibiydi fakat bu günlerde herkes randevu alamamaktan şikayetçi. Bunun nedeni ne olabilir diye biraz araştırma yapmaya çalıştım.
Ve bu aralar rahatsızlığım dolayısıyla sürekli hastanelerdeyim. Hem şifa arıyorum hem de ortamı ve sistemi gözlemledim. Personelin ve doktorların hastalara karşı tavırlarını gözlemledim. Ben geçmişi bildiğim için bugün ile dünü de kıyaslayabiliyorum.
Bir kere şunu kabul etmeliyiz ki yaklaşık 20 aydır ülkemizi ve dünyayı saran Koronavirüs salgını sebebiyle olağan dışı bir durum var. Bu şartlarda her şeyin normal seyretmesini düşünmek akıl karı değil. Buna rağmen ülkemiz sağlık hizmetlerini aksaklıklar olsa bile iyi diyebileceğimiz bir şekilde sürdürebildi.
Şuan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesinde hocalar ücreti mukabilinde özel muayene yapmaktadır. Ücret özel hastanelerin yarısı civarında. Tabii ki özel muayene olunca özel tanı koyma yani MR, Tomografi ve Röntgen hizmetleri de verilmekte. Fakültenin yoğunluğu ve tanı randevusunun normalde üç ay civarında verildiği bir yerde özel muayene var ise özel tanı da olmalıdır çünkü bir bakıma özel hastanelerle rekabet durumu var.
Devletin hocalara sağlayabildiği imkan ile özel sektörün sağladığı imkanlar aynı olamayacağı için ve bu hocalara fakültenin ihtiyacı olduğu için sanki imtiyazmış gibi görünen bu durum akla ve mantığa uygun bir durumdur. Ayrıca fakültenin hocaları normal poliklinik hizmetide yapmaktadır. Hatta fakülte dekanı bile haftada bir gün ameliyat iki günde muayene yapmaktadır.
Bir örnekte Gazi Devlet hastanesinden verelim. Evet doktorlar günlük ortalama 40 sabah 40 öğleden sonra hasta bakıyorlar. Bunların 50’si randevu sisteminden gelen hastalar 30’da randevu alamayıp hastaneye gelip müracaat etmiş hastalardan oluşmaktalar.
Güvendiğim bir arkadaşım anlattı “Bir gün saat 12:00 doktor hastama baktı. 12:05’de kan tahlili aldılar. 12:10’da EKG çektiler,” ve görevliye “Öğle molasına gitmiyor musunuz?” diye sorduğumda “Bu EKG’yi çekip gideceğim 20 dakika sonra buradayım. Burayı boş bırakmıyoruz.” dedi diye söyledi.
İnsan her şeyin en iyisine layıktır. Keşke hastaneler daha hızlı ve daha kaliteli hizmet sunabilseler fakat şuan öyle bir durum var ki her taraf hasta dolu. Kamu hastaneleri tıklım tıklım dolu da özel hastaneler rahat mı? Oralar da çok yoğun ama bu yoğunluk hastane personelinin işlerini gevşek yapmasıyla ilgili değil. Mutlaka istisnalar vardır ama bütün sağlık personeli işini layığı ile yapmanın gayreti içindedir.
Bana göre salgın sonrası yapılması gereken insanımız neden bu kadar hasta oluyor? Bunlar araştırılmalı ve hastalarımız neden tam manasıyla iyileşemiyor bunlar çözüme kavuşmalı. Bu sorduklarımın cevabına dair fikirlerim var ama bunu işin uzmanları açıklarsa iyi olur diye düşünüyorum.
Facebook Yorum
Yorum Yazın