İkna görevi siyasi münafıklarda

“Korkmayın” diyorlar.

Neden korkmayacakmışız?

CHP’liler, iktidara gelirlerse, daha önce bu ülkenin mütedeyyin, muhafazakâr insanlarına yaptıkları kötülükleri bu sefer yapmayacaklarmış.

“Yapmayacağınızı nereden bilelim, teminatınız nedir?” diye sorduğumuzda şu cevabı veriyorlar: Kemal Bey, 5 sağcı partiyi peşine takmış geliyor. Eskisi gibi yapacak olsa 5 sağcı parti ile niye yuvarlak masa kursun?

CHP’lilerin gerekçeleri gayet makul. Ama yine de kimseyi inandıramıyorlar.

İnandıramazlar da. İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu’nun sözleri her şeyi açıklıyor. Ne diyor Ağıralioğlu: “CHP’ye rüyasında oy verdiğini gören sağcı, gusül abdesti alır.”

Bu sözler öylesine söylenmiş sözler değil, Anadolu’da bunun bir altyapısı var.

Ağıralioğlu benim gibi Karadenizlidir. Bizim oralarda çok anlatılır; seçimin birinde CHP’li adaylar köy köy dolaşırken iki elinde güğümle su taşıyan bir nineye rastlarlar. Adaylar, nineye yardım edip, güğümleri evine kadar götürürler. Nine çok memnun olur, “Ula uşaklar siz kimsunuz” diye sorar. “Biz, CHP’li adaylarız” cevabını alan ninenin suratı ekşir, güğümlerdeki suyu döker ve “Ula daha önce niye soylemedunuz, ben bu suyla abdest alacaktum” diye tepki gösterir.

Evet, CHP bu örneklerde anlatıldığı gibi hafızalara kazınmış bir parti. Haklarını yememek lâzım, mevcut CHP yönetimi bu görüntüden kurtulmak için çok çaba sarf ediyor. Rotayı sağa kırdılar, eski sağcılara, eski ülkücülere kucak açıp aday yaptılar. Öyle ki her yıl, 2 Temmuz Sivas Olayları yıldönümünde törenle küfrettikleri Temel Karamollaoğlu bile dostları oldu.

Hatta yapılanları yeterli görmeyip her gün cuma namazı kıldılar. Günde 15-20 kez iftar yaptılar. Çarşaflı kadınlara rozet taktılar. Latin alfabesi mahreciyle Kur’an okudular, yine de bu imajdan kurtulamıyorlar.

CHP’NİN GÖNÜLLÜ SAVUNUCULARI

Bu günlerde yeni bir şey deniyorlar. Yıllarca Erdoğan’dan nefret ettikleri halde tıpkı FETÖ’cüler gibi takiye yaparak AK Parti’nin içinde kalan, Gezi olaylarında “Erdoğan’dan kurtuluyoruz, parti bize kalacak” diye ellerini ovuşturan, 17-25 Aralık’ta heyecana kapılan, 15 Temmuz’da umutla bekleyen, ama Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni getiren Anayasa değişikliği ile umutlarını iyice yitirip gerçek kimliklerine bürünen siyasi münafıklarla dostluk kurmaya başladılar.

Bu münafıklar yeni geliştirdikleri dostlukla ilgili olarak, “CHP’ye niye vagon oldunuz, Kılıçdaroğlu’nun peşine niye takıldınız?” tepkilerine, “CHP eski CHP değil. Kemal Bey çok değiştirdi partiyi. Korkmayın, biz varız. Biz bu masada oldukça milletin dini değerlerine dokunamazlar. Hem bakın biz masaya oturduktan sonra CHP’nin söylemi değişti, bizim sayemizde oldu bu” şeklinde kendilerini savunuyorlar. Başörtülü öğrenciler için kurulan ‘ikna odaları’nın yerini bu ‘siyasi münafıklar’ aldı. İkna odalarında insanlar başlarını açmaya zorlanıyordu. Şimdi ise siyasi münafıklar, milleti o zorbaların değiştiğine ikna etmeye çalışıyorlar.

GÖZÜMÜZÜN GÖRDÜĞÜNDEN KORKMAYIZ

Kemal Kılıçdaroğlu’nu CHP’yi değiştiren lider olarak takdim edenler, sıra Cumhurbaşkanlığı adaylığına gelince, “Sen Alevisin, aday olursan muhafazakâr seçmen sana oy vermez” diyorlar. Hem Aleviliği siyasî hesaplarına alet ediyor, hem de mütedeyyin seçmene iftira atıyorlar.

Başa dönersek, “CHP’liler iktidara gelirlerse, daha önce bu ülkenin mütedeyyin, muhafazakâr insanlarına yaptıkları kötülükleri bu sefer yapmayacaklar” diyerek insanları iknaya kalkışanlara kötü bir haberim var.

Bu ‘korku’ edebiyatından vazgeçin. Kimsenin kimseden korktuğu yok. Muhafazakâr insanların içinde maskeli dolaştığınız için onları tanıyamamışsınız. Bu millet 27 Mayıs üzerinden 5, Menderes’in asılmasının üzerinden 4 yıl geçmeden, CHP’yi sandığa gömdü. 12 Eylül’ün üzerinden 4 yıl geçmeden takunyalı Turgut Özal’ı Başbakan yaptı. 1995 seçimleri öncesinde Karadayı ve şürekâsının dayatmalarına karşı Necmettin Erbakan’ın partisini birinci parti yaptı. Bin yıl sürecek dedikleri 28 Şubat’ı 5 yılda tarihin çöp sepetine attı. 27 Nisan e-muhtırası ve Cumhuriyet mitinglerindeki ‘Ordu Göreve’ pankartlarına rağmen 22 Temmuz’da AK Parti’yi tekrar büyük çoğunlukla iktidara taşıdı.

Kimsenin CHP’den korktuğu falan yok, ikna timi boşuna uğraşmasın. Tehlikenin farkındayız ve kimden, nereden geldiğini de çok iyi biliyoruz. Çağrı filminde Hz. Hamza rolündeki Anthony Quinn şöyle diyor: “Onlar bizi görüyor, biz onları görüyoruz. Gözümüzün gördüğü hiçbir şeyden korkmayız.”