Adnan ÖZ

Adnan ÖZ

Mail: [email protected]

KARARSIZLAR KARARINI NASIL VERECEK?-2-

Ben kararsızları ikiye ayırıyorum. Birinci grup ekonomik sebepler nedeniyle kararsız kalanlar ikinci grup ekonomi dahil diğer sebeplerden dolayı kararsız olanlar. Birinci gruba giren kararsızların ikna edilmesi kolay olabilir fakat ikinci gruba girenlerin ikna edilmesi biraz zor gibi görünüyor çünkü onların beklentileri birinci gruba göre farklı.

Fakat iki grup da bütün yaşananlara rağmen kararını verirken iki ittifakı da sorguladığı için hala kararsız durumda. Sanırım Cumhur İttifakının da Millet İttifakının da kararsızları ikna etmesi bu sefer çok kolay olmayacak.

 “Verin yetkiyi Türkiye’yi uçurayım.” diyen Sayın Kılıçdaroğlu’na millet, “CHP’yi uçuramayan ülkeyi nasıl uçuracak?” diye sormaz mı? Böyle içi boş vaatlere millet artık inanmıyor somut öneriler bekliyor.

“Hükümet giderse savunma sanayi daha da güçlenir çünkü Hükümet savunma sanayisini önemsemiyor.” diyen Sayın Karamollaoğlu’na, “Kimsenin kimseye güveninin kalmadığı bir ortamda siz kimlere kefil olduğunuzun ve ne söylediğinizin farkında mısınız? Sizin, hükümet giderse değil de biz gelirsek savunma sanayi güçlenir demeniz gerekmez mi?” diye sormaz mı?

Ekonomik sebeplerden kızanların gönlünü almak diğerlerine göre biraz daha kolay olacaktır. Güç ve imkanlar iktidarın elinde, bütçeye getirdiği yüke bakmaksızın birinci gurupta bulunanların şartlarını iyileştirirler ise olur biter.

Fakat ikinci grubu ikna edebilmek iki ittifak içinde kolay olmayacak çünkü şuana kadar Millet İttifakının ülkeyi nasıl yöneteceğine dair kayda değer bir önerisi görünmüyor. Onun için ikinci grup hala kararsız ve zor ikna olacak gibi. Hele de muhalefet böyle devam ederse işi hepten zor.

Bir tarafta yirmi yıllık hükümet var, bir yanda altısı resmi biri gayri resmi Millet İttifakı var. Bir yanda devam ederse neler yapabileceği üç aşağı beş yukarı bilinen Cumhur İttifakı var diğer tarafta ise birçok konuda neler yapacağı kestirilemeyen Millet İttifakı var.

Kararsızlar değerlendirme yaparken yirmi yılda yapılan yollara, köprülere, havaalanlarına, tünellere, hastanelere, stadyumlara, yurtlara, üniversitelere ve örnekleri çoğaltabileceğimiz hizmetlere ve de on misli artan ihracat rakamlarına mı bakacak yoksa yirmi yılın sonunda oluşan işsizliğe, cari açığa, özelleştirilen kamu arazileri ve fabrikalarına, enflasyona, alım gücünün düşmesine, birkaç yerden alınan ballı kıyak gelirli bir avuç insana, liyakatten ziyade sadakate önem verilmesine mi dikkat edecek hep birlikte göreceğiz.

Evet göreceğiz kim, hangi kararsız neden kime destek verecek ama kimsenin kimseye kızmaya, hakaret etmeye, çamur atmaya ve “vatan haini!” demeye hakkı olmasa gerek.

Kararsızlar hangi tarafa destek verirse versin bileceğiz ki, göğsünü gere gere değil de kötünün iyisi diye ya da iki kötüden birine yani ehvenişer diye oy verecek.

Bu siyasi atmosfer, kutuplaşan ve sözü adeta zehir gibi olan siyasiler ile vatandaşın geleceğini planlama imkanını ve iyiyi kötüyü kıyaslama şansını sınırlıyor.

Belki de kararsızlar iki ittifakında dışında kalan daha idealist ama oy oranı düşük görünen partileri tercih edecek. Bunu da seçimler gösterecek…

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar