Geçen hafta Samsun siyaset adına yoğun bir hafta geçirdi. Ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu açılış ve bir dizi ziyaret için Samsun’daydı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı eski Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu da partisinin il kongresi ve ilçe açılışları için Samsun’da yoğun bir çalışma yaptı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu özeleştiri yaparak “Efendim bugüne kadar CHP iktidar olmadı, doğrudur kabahat vatandaş da değil bizde kardeşim. Sen vatandaşın ayağına gittin, derdini dinledin, kahvesini içtin de sana oy mu vermedi? Oturdun Ankara’da tumturaklı laflar ettin neden oyumuz artmıyor? Art
maz kardeşim. Şimdi geziyorum mahalle mahalle, köy köy, sokak sokak, esnaftı, kapıcıydı, apartman görevlisiydi, taksi şoförüydü minibüs şoförüydü, kamyon şoförüydü sanayiciydi. Tüccardı, esnaftı. Her bir sosyal kimliğin sorunlarına eğiliyorum. O sorunları çözmek benim boynumun borcudur.” diye güzel bir konuşma yaptı ve “Bayrak ve vatanın bütünlüğü ile derdi olmayan her parti ile ittifak yaparız.” dedi.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun sözleri milleti ikna etmeye yetecek mi bunu ilk seçimde göreceğiz ve fakat HDP’nin terör ile arasına mesafe koymaması dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun bayrak ve vatan ile ilgili sözleri bazı CHP’liler de dahil milleti ikna etmeye yetecek gibi görünmüyor.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da Samsun il kongresi için Samsun’a geldi ve Terme, Vezirköprü, İlkadım, Atakum ilçelerinde ilçe başkanlıklarının açılışını ve dört ilçede de esnaf ziyaretleri yaptı.
Sayın Davutoğlu’nun çalışmalarını basından takip etmeye çalıştım. Kahvaltılı basın toplantısı ve esnaf ziyaretlerini sosyal medya paylaşımlarından gördüm. Esnaf zor durumda olduğu için Davutoğlu’na yakın ilgi gösterdi ve dertlerine derman istedi. Samsun il kongresine davetliydim konuşmasının tamamını dinledim.
Üniversite hocalığı, başbakan danışmanlığı, dışişleri bakanlığı ve başbakanlık dahil devlet yönetiminin her kademesinde görev yapmış olmanın birikimiyle güzel sözler söyledi. En önemsediğim sözü ise siyasetin zenginleşme aracı olmaması için etik kurul oluşturulması gerekliliğiydi.
Ama öyle ama böyle yapılan bir referandum sonucu gelen tercih ile Türkiye de başkanlık sistemine geçildi. İyi ya da kötü şuan Cumhur İttifakı’nın ortak adayı olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında ülke yönetiliyor. 2023 seçimlerinde tekrar seçilebilirlerse ülkeyi nasıl yöneteceklerini bu günkü yönetim şeklinden görebiliyoruz.
Ve fakat muhalefetin seçimleri alabilirse ülkeyi nasıl ve hangi partinin görüşüne göre yöneteceğine dair hiçbir şey bilmiyoruz. “istişare ve ortak akılla yönetilecek” diyenlere o iş öyle olmuyor diyebilecek tecrübeye sahibiz çok şükür. “Recep Tayyip Erdoğan gitsin de kim nasıl yönetirse yönetsin” diyenlere bundan önceki seçimlerde millet yeterince itibar etmedi, bu seçimde eder mi onu zaman gösterecek.
Muhalefet kanadının en sıkıntılı ayağı HDP’dir. Çünkü HDP bütün uyarılara ve bu kadar talebe rağmen göstermelik bile olsa terörle arasına mesafe koyamıyor. Aslında koyamıyor eksik ifade, HDP bilerek ve tercihen koymuyor. Adeta “benim varlık sebebim bu” der gibi bir nevi meydan okuyor.
O zaman bu ittifak nasıl olacak da ortak bir aday ve fikir üzerinde ülkeyi yönetebilecek? Diğer muhalif partiler “Sayın Davutoğlu adayımız sensin, sen nasıl istersen öyle yönet.” demeyeceklerine göre işleri hiçte kolay değil. Millete hizmet etmek için siyaset yapanların Allah yar ve yardımcısı olsun.
Facebook Yorum
Yorum Yazın