Hüseyin LİKOĞLU

Hüseyin LİKOĞLU

Mail: [email protected]

Sandığa gidemeyen Kılıçdaroğlu’ndan bütün bilgileri elde eden Kılıçdaroğlu’na

Sandığa gidemeyen Kılıçdaroğlu’ndan bütün bilgileri elde eden Kılıçdaroğlu’na

CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “YSK’da dahi olmayan her bir seçmene dair tüm bilgilere vakıfız” ifadesi daha çok tartışılacağa benziyor. Siyasi partilerin seçmen bilgileri konusunda hassas olması gayet doğal. Siyaset yapıyorsanız, seçmenin oyuna talipsiniz demektir, talip olduğunuz seçmeni bilmek de en tabii işiniz.

Lakin kullanan Kemal Kılıçdaroğlu olunca işler karıştı. İki sebeple Kılıçdaroğlu’nun açıklaması tartışmalara neden oldu. Birinci sebep, Sayın Kılıçdaroğlu, Genel Başkan seçildikten sonraki ilk referandumda bırakın seçmen listesini, kendi seçim kâğıdının bile peşine düşmemiş ve bu yüzden sandığa gidememiş bir siyasetçi. Sandığa gidememiş bir siyasetçinin, bugün her bir seçmenin tüm bilgilerine vakıf olması ister istemez şaşkınlığa neden oluyor.

Gelelim tartışmanın ikinci ve asıl sebebine. Ne yazık ki Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığa getirilmesinden sonra CHP’de yasa dışı elde edilmiş bilgiler üzerinden siyaset başını alıp gitmiş. Diğer siyasi rakipleri geçtim, parti içinde bile bu tür işlerle rakipler saf dışı edilmiş ve hâlâ ediliyor. En son Aykut Erdoğdu’nun başına gelenleri unutmayalım.

Kemal Kılıçdaroğlu, bilinen bir şeyi açığa vurmuş… Yani Kemal Bey’in açıklaması malumun ilamıdır. Kemal Bey, Genel Başkan olmadan önce de nasıl elde edildiği belli olmayan bilgilerle amel etmeyi çok seven bir siyasetçi. Genel Başkan olduktan sonra da aynı huyunu sürdürüyor.

14’ÜNCÜ KATTA BAŞKA NELER VAR?

17-25 Aralık sonrası kendine getirilen tüm yasadışı ve montaj kayıtları seslendirmekten imtina etmedi. O süreçte Kemal Bey, fuatavni rumuzlu FETÖ’cü hesapla yarışıyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili bir iddiayı dile getirirken “Size bu görüntüleri kim izletti” sorusuna, “Yüzleri maskeliydi, göremedim” şeklinde yüzsüzce cevap vermekten çekinmedi.

Kemal Bey eline verilen her belgeyi sallarken, “Bu belge nedir, gizli midir, sahte midir” diye hiç hesap etmeden, pervasızca sallamaya devam etti. Hâsılı Kılıçdaroğlu’nun “Her bir seçmenin bilgisi bende var” demesine şaşırmamak lazım. Zira bu işlere çekirdekten meraklı.

Asıl üzerinde durulması gereken konu, Kılıçdaroğlu’nun elinde hangi bilgiler var ve nereden veya kimden temin ettiğidir. İçerden sızıntılar olduğuna ilişkin iddiaların ayyuka çıktığı bir dönemde Kemal Bey’in bu açıklaması durumu daha da ilginç hale getiriyor.

Mesela, seçmenlerin sağlık bilgileri, tapu bilgileri, hastalık bilgileri, parasal bilgileri, çocuklarının hangi okullarda okuduğuna ilişkin bilgiler Kılıçdaroğlu veya CHP’de var mı?

Hatırlayın Ekrem İmamoğlu’nu… İBB’deki ilk iş gününde bütün İstanbulluların kişisel verilerinin bulunduğu belediye ve bağlı kuruluşların elektronik veri tabanının kopyalanması talimatını vermişti. CHP’nin elindeki diğer büyükşehirler ve belediyeler benzer bir şekilde kopyaladıkları güncel kişisel verileri CHP Genel Merkezi’nin 14’üncü katına göndermiş olabilirler mi?

BİLGİLERİ İYİ PARTİ’DEN Mİ ALDI…

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının ardından, CHP’nin yetkilileri Kemal Bey’i kurtarmak için tevile başladılar: “Efendim bizim Genel Başkan, kişisel verileri veya ekstra verileri kastetmedi, YSK’dan aldığımız veriler üzerinde analiz yaptık. Bu analizler neticesinde ortaya çıkan bilgileri kastetti.”

Seçim Kanununa göre, seçmen kütükleri, seçimlere katılma yeterliliğini taşıyan siyasi partilere bir seçim döneminde iki defadan fazla olmamak üzere ilçe seçim kurulu başkanınca bilgisayar ortamında veya liste düzeyinde imza karşılığı verilir.

Peki, 2022’de CHP’nin böyle bir talebi olmuş mu ya da CHP’ye 2022 seçmen kütükleri verilmiş mi? Hayır. Bu yıl hangi siyasi parti almış… 6’lı Masa’nın ikinci ayağı İYİ Parti. Anlaşılan CHP İYİ Parti ile centilmenlik anlaşması yapmış, siz 2022’de aldığınız listeyi bize verin, biz de 2023’te alacağımız listeyi size veririz” demiş, böylece İYİ Parti’den aldığı 2022 listesi üzerinden analizler yapmış. Mesele buysa sorun yok.

Ancak Kemal Kılıçdaroğlu’nun 12 yıllık Genel Başkanlık dönemine baktığımızda durum biraz korkutucu. Kaynağı belirsiz elde edilen bilgilerle dezenformasyon, hedef gösterme dâhil her kötülüğü yapma potansiyelini göz ardı etmememiz lazım. Dün sandığa gidemeyen Kılıçdaroğlu’nun bugün seçmelerin bütün bilgilerine vâkıf olması sizce de düşündürücü değil mi?

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar