Adnan ÖZ

Adnan ÖZ

Mail: [email protected]

SERÇELER HEP UÇSUN AMA!

Serçeler hep özgürce uçsun, serçelerin kanadı hiç kırılmasın ama serçeler de ileri geri konuşup gönül kırmasın, toplumu kutuplaştıracak söylemlerden uzak dursun.

Zaten ülkemiz insanını öyle bir hal aldı ki iktidar tarafının ak dediğine muhalefet tarafı kara, muhalefet tarafının kara dediğine de iktidar tarafı ak diyebiliyor. Oysa iki taraf da neyin ne olduğunu biliyor ama bazen gündem saptırmak bazen de gündem belirlemek için böyle davranıyorlar.

Oysa ülkemiz öyle sıkıntılı bir süreçten geçiyor ki, birlik olup sıkıntılarımızı çözmemiz ve ülkemiz üzerinde emelleri olanlara karşı durmamız gerekirken maalesef birbirimizi yiyoruz.

“Bu siyasetin doğal sonucudur,” diyenler bilsin ki ben iç siyasetten bahsetmiyorum dış siyasetten bahsediyorum. Dışarıya karşı bile böyle davranan siyasiler içerde ne yaparlar? Tabii ki böyle birbirlerini yerler.

Siyasilerin birbirini yemesi yetmezmiş gibi bir de sanatçılar kutuplaşma yaratıyor. Hem de bunu gündemden düşmüş, yeniden gündem olmak isteyen bir sanatçı değil ya da hayatının ve sanat yaşantısının başında olan şöhret olmaya ihtiyacı olan toy bir sanatçı adayı değil yılların sanatçısı ve herkes tarafından sevilen serçe lakaplı Sezen Aksu yapıyor.

Ben de Sezen Aksu’yu çok severdim. Hatta Gerçekler Acıtır romanımı sadece onun “Gerçekleri Biliyorsun” parçasını dinleyerek yazmıştım. Bu parça bana ilham kaynağı olmuştu ve fakat yazdığı ve tepki çeken o parçadaki Hz. Adem ile Hz. Havva için söylediği “cahiller” sözü kabul edilebilir bir söz değil. Bu söze çok kızdım ama onu sevdiğim için kızdım ve ona yakıştıramadım. Bu sözlerin nelere mal olacağını hesaplamalıydı. Kızdım, küstüm ve kırıldım. Kızgınlığımı içimde yaşayıp Allah’a havale ettim.

Fakat Cumhurbaşkanının “Dilini koparırız,” ve daha sonra “Ben Sayın Sezen Aksu’yu kastetmedim, genel söyledim,” sözü üzerine bu köşe yazısını yazıyorum. Ben reisciler gibi Reis kızınca kızıp Reis vazgeçince vazgeçenlerden değilim. Yani kutsallarımıza hakaret edene kızmak için Reisten onay ya da destek beklemiyorum.

Herkes özgürlük adına ya da sanat adına birilerinin kutsal saydığı değerlere hakaret ederse kaos olmaz mı? Huzuru nasıl sağlayacağız? Özgürlük dediğimiz şey bu değil ki! Demokrasi tahammül ve karşıya saygı rejimidir. Güçlü olanın güçsüzü yok saydığı ya da sanatçıya birilerini aşağılama hakkı tanıyan bir rejim değildir.

Evet insan istediği gibi fikrini söyleyebilmelidir. Evet insan istediği gibi eleştirisini yapabilmelidir fakat kimse kimseye ya da birilerinin inandığı değerlere saygısızlık yapma hakkına sahip değildir. Kimse kusura bakmasın ama bu sanatta değildir.

Keşke minik serçemiz “Selam söyleyin o cahil Adem ile Havva’ya,” diyeceğine selam söyleyin o ilk insan Adem ile Havva’ya deseydi. Hadi öyle dememiş hiç olmazsa maksadım bu değildi deseydi bari maalesef onu da demedi. Yani bir bakıma meydan okur gibi…! Toplumun önünde olan insanlar bu şekilde davranma hakkına sahip olmasa gerek. Bir sanatçının yıllardır gönüllerinde taht kurduğu insanların gönlünü kırmaya hakkı var mı?

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar