YENİ TÜRKİYE DE BELEDİYECİLİK

Yerel seçimler yaklaşıyor, yeni Türkiye nin belediyecilik anlayışı ve aday profilleride değişmeli, ceketimi koysam kazanırım mantığı artık sona ermeli. Mevcut anlayış daha kabul görmüyor. Yapılacak seçimlerde alışıla gelmiş vaadlar değil, sıradışı gerçekleşmemiş ancak gerçekleşmesi mümkün olabilen projeler göz dolduracaktır.

Belediyelerde ilk devrim 1994 yılında Refah Partisi ile meydana geldi, suyu olmayan evler suya, çamur ve çöpten geçilmeyen sokaklar asfalt ve temiz çevrelere, rüşvet, iltimas, torpil'in geçerli olduğu belediyecilik anlayışı yerini "Rüşvet alanda verende mel'un'dur" inancıyla, halka hizmeti hakka ibadet sayan, efsane belediyecilik anlayışına bırakmak zorunda kalmıştır.

Son dönemlerde imar sorunları, inşaat ruhsat sorunları, çöp temizlik ihaleleri, işe gelmeden maaş alan çete mensupları, devlet malı diye har vurup harman savurmalar, lüks makam oda ve adeti belli olmayan araçları, gündemde yeralan haberlerlere göre ayyuka çıkmış durumda...

Yeni Türkiye Belediyecilik anlayışı nasıl olmalı;
-imar ve yerleşim olmayan gelişmekte olan yerler, henüz yapılaşma başlamadan, imara açılıp adilane şekilde taksimat yapmayı hedefleyen,
-Sanayisini destekleyen,sanayicinin önünde ki engelleri kaldıran, esnafının kalkınması için çaba sarf eden ve mucitleri bulup onlara melek yatırımcı olmayı hedefleyen,
-Sosyal dayanışmayı billboard reklamları ile değil, gönüllere girerek yaydıkları sinerji ile sağlamayı hedefleyen,
-Halkının içinde koruma ile gezen bir belediye başkanı olmayı değil, milleti ile omuz omuza yürüyen onların derdini kendi derdi sayan, geceleri uyuyamayan, daha çok hangi hizmetleri yapabilirim, anlayışa sahip bir belediye hedeflenmeli,
-Belediyenin imkanları ile boy boy kiraladıkları billboardlara duyuru amaçlı resimleri asan değil, yaptığı hizmetler ile çalışmaları, dilden dile dolaşan bir anlayış hedeflenmeli....
Hedefler saymakla bitmez, belirgin olarak bu sıralamalardaki gibi bir aday profili; makama güç verir, partisine güç verir, halka hizmet eder. Belediyecilik faaliyetleri neden reklama dönsün. Basit bir konuyu ele alacak olursak,
Başkan sakalsızdır sakal bırakır devlete maliyeti artar,
bıyıksızdır, bıyık bırakır, devlete maliyeti artar,
bıyıklıdır, bıyığını keser, devlete maliyeti artar.
Bu nedir böyle; başkanlar, bakanlar kendilerini fotomodel gibi görmemeli bıyık bırakmış, sakal bırakmış başkanların resim maliyetleri başlı başına bir israftır.

Belediyeler merkezi idarenin halka en yakın, halkın kendi içinden çıkan kişilerin yönetime katıldığı bir yerel idari yönetimdir. Kendine has hazinece öngörülmüş bir kasaya sahiptir. Bu kasa da yer alan para tüyü bitmemiş yetimin parası, bu para evine ekmek almakta zorlanan işçi ahmet'in hakkı, bu para çocuğuna giysi alamayan işsiz mehmet'in hakkı, boşa giden her para yüzünüzde ki nurun kaybolması kalbinizin kararmasıdır.
Nice kişiler belediye başkanı oldu, hangi biri belediyelerin girişlerinde olan bu kişi burada belediye başkanlığı yaptı platformundan başka yerde tanınıyor, kaç kişi hayır ile gönülden yadediliyor ?

Çok kıymetli bir büyüğümüzü ziyaret eden ve aday olabilmek için destek isteyen, yada aday olup yanında görmek isteyenlere şu nasihati ederdi;
"eğer kazanırsan üzüntüden bir kurban kes, kazanamazsan sevincinden iki kurban kes, "
Belki de bu cümle bütün herşeyi ortaya koymakta...

Aday adayı olup, yola çıkmaya hazırlanan idareci olmaya hevesli adaylarımız çok dikkatli olmalı, onları aday yapacaklar onlardan daha dikkatli olmalı, en büyük dikkatte onları oyları ile idareci olmaya taşıyacak necip milletimiz de olmalıdır.

Yeni anlayışın ortaya konduğu, yeni belediyecilik rotasının çizildiği, eğitimci belediyecilik, sanayici belediyecilik, temizlikçi belediyecilik, müteahhit belediyecilik, esnaf-tüccar belediyecilik, sözde değil özde halka hizmeti hakka hizmet anlayışı sayan beledicilik, dini inancı, örf adet gelenek ve görenekleri ile bunlara had çalışmalar yapan sosyal kültürel belediyecilik, yapabilecek başkanlarımızın kazanması temennisi ile