Mikdat ERTEM

Mikdat ERTEM

Mail: [email protected]

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ GİBİ YENİ BİR FİYASKO DAHA OLMASIN ! HAYVANLARI KORUMA KANUNU TEKLİFİ TBMM 'YE SUNULDU

Meclise sunulan ve görüşülmeye başlanan Hayvanları Koruma Kanunu tıpkı Istanbul Sözleşmesinde olduğu gibi jet hızıyla meclisin tam mutabakatı ile hazırlaniyor. Bu da bende ister istemez bir takım kuşkuların uyanmasına sebep oluyor.

KUŞKULAR :

1 - Bu kanun teklifi başlangıçta İstanbul Sözleşmesinin sarsılmaz savunucusu AKP Milletvekili Özlem ZENGİN tarafından hazırlanmıştır.

2 - Hiç bir konuda uzlaşamayan meclisteki partiler, yine Istanbul Sözleşmesinde olduğu gibi bu konuda da büyük bir mütabakat halinde jet hızıyla bir bütün içinde hareket ediyorlar.

3 - Yine İstanbul Sözleşmesinde olduğu gibi bu teklifte de KAVRAMLAR üzerinde değişiklikler yapıyorlar. Bu değişikliklerin HUKUKSAL açıdan ne anlama geldiği ve ne tür olasılıkların yaşanabileceği konusunda Hukukçularımiz tarafından iyi bir inceleme yapılması gerekmektedir.

* Hayvan HAKLARI Kanunu

Hayvanları KORUMA Kanunu'na dönüştürülüyor. Her ne kadar kesim hayvanlarının madde dışında bırakılıyormuş gibi dursa da, kanunun çıkması halinde Laik devlette , mesela inanca dayalı bir ibadet olan KURBAN KESIMİ konusunda ne ifade ettiği, ilerde sorun yaratip yaratmayacağı konusu da hukukçularımiz tarafından incelenmelidir. Zira tıpkı İstanbul Sözleşmesi'n de olduğu gibi Feminist ve LGBT örgutleriyle ugraştığımız gibi, bu sefer de Feminist Hayvan Hakları Dernekleriyle aynı çatismaların oluşabilme ihtimali de yüksek olacaktır.

* Enteresan başka bir konu da, son dönemlerde medya ve sosyal medya alaninda doğal olmayan yapay et tanıtımlarının hız kazanmış olması ve ineklerin dışkılarının ozonu deldiği konusindaki haberlerin yaygınlaşmış olmasidir.

Komplo gibi gelebilir ama, KURBAN KESIMİ veya BÜYÜK BAŞ KESIMİ'nin ilerde engellenmesi veya cezalandirilması için bir altyapı mı yapılıyor kuşkusu ve olasiliğı HUKUKEN incelenmelidir.

* Sokak hayvanlarının Kulak numaraları ile kimlikleri rahatlıkla tanimlanabiliyorken, artık deri altı çipleme metoduna geçilmiş olması, ilerde olası insan uygulamalarına yönelik bir saha çalışması mı yapılıyor kuşkusunu ister istemez oluşturmaktadır.

Özellikle feminist Hayvanseverlerin uzun süredir Meclis gündemine gelmesini beklediği bu düzenlemeyi, AKP yönetimi TBMM tatile girmeden önce yasallaştırma planlıyor.

Bu konudaki son kararın, önümüzdeki günlerde ilgili bakanlıkların katılımı ile yapılacak koordinasyon toplantısında kesinleşmesi bekleniyor. Başlangıçta "Hayvan Hakları Kanunu" olarak düşünülen yasa teklifi, mevcuttaki gibi

" Hayvanları Koruma Kanunu" teklifi adı altında Meclis'e sunulacak.

Türkiye'de Hayvanları Koruma Kanunu, 2004 yılında yürürlüğe girdi. Hayvanların, "eşya, mal" kapsamında değerlendirildiği mevcut yasada, hayvanlara karşı işlenen suçlar, Kabahatler Kanunu çerçevesinde, hafif para cezasıyla cezalandırılıyor. Ancak mevcut düzenleme, cezaların caydırıcı olmaması, hayvanların "mal olarak" tanımlanması ve korumaya dönük önlemler yeterli olmadığı gerekçesiyle kamuoyunda uzun süredir eleştiriliyor.

BU KAVRAM DEĞİSIKLİĞİ HUKUKEN NE GIBİ RISKLER TASIMAKTADIR ?

Hayvanlara yönelik eziyet, kötü muamelenin önlenmesi, hayvanların sokağa terk edilmesine karşı önlemler alınmasına ilişkin yeni bir yasal düzenleme yapılması konusunda TBMM'de siyasi partiler arasında bir uzlaşmanin olması sevindiricidir.

"Hayvan haklarının korunması ile hayvanlara eziyet ve kötü muameleye karşı önlemlerin belirlenmesi" amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'nun Ekim 2019'da TBMM Başkanlığı'na sunduğu raporunda, parti ayrımı olmaksızın tüm üyeler, yeni bir yasal düzenleme yapılmasını önermesi de İNSANİDIR.

ANCAK , Komisyon raporunda, "Hayvan Hakları Yasası" adı altında yeni bir yasal düzenleme yapılmasını ve hayvanlara karşı işlenen suçların Türk Ceza Kanunu kapsamına alınmasını da içeren yasal düzenleme önerisi ise DÜŞÜNDÜRÜCÜDÜR. Zira sütten ağzimiz yandiğı için, artıķ yoğurdu üfleyerek yemek durumunda kalıyoruz. HUKUKCULARIMIZ BU UYGULAMA DEĞIŞIKLIĞINE DE DİKKATLICE GÖZ ATMALI VE INCELEMELİDIR.

Komisyonun raporunu vermesinin ardından, AKP komisyonun önerilerini de dikkate alarak yasa çalışmasını hızlıca başlattı. Eski Grup Başkanvekili Özlem Zengin'in başkanlığında yürütülen çalışma kapsamında, ilgili bakanlıkların yanı sıra çok sayıda sivil toplum örgütünün de görüşlerine başvuruldu.

AKP'nin geçen Mart ayında yapılan kongresinden sonra Zengin'in Genel Başkan Yardımcılığı'na getirilmesinin ardından yasal düzenlemenin sorumluluğu, şu an Zengin'in yerine gelen Grup Başkanvekili Mahir Ünal'a verildi.

AKP'nin 7 Haziran'da yapılan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında da yasa teklifi ile ilgili sunum yapıldı. Ardından, toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çalışmaların hızlandırılması talimatı verdi.

AKP kaynakları, yasa teklifinin Meclis tatile girmeden yasalaştırılmasının planlandığını belirtiyor. Ancak nihai kararın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında ilgili bakanlıklar olan Tarım ve Orman, Adalet, İçişleri, Çevre ve Şehircilik bakanlıklarının katılımı ile yapılması planlanan "koordinasyon toplantısı"nda kesinleşmesi bekleniyor.

'Hayvan hakları' yerine 'koruma'

Önceleri yapılan ilk çalışmada, düzenlemenin "Hayvan Hakları Kanunu" adı altında yasalaştırılması düşünülüyordu. Ancak bu konuda benzer düzenleme yapan ülkelerde, "hak" ifadesinin kullanılmadığı; hayvanların "aklı, iradesi, kendisine verilen hakkı koruma yeteneği bulunmadığı" gerekçesiyle "koruma" ifadesinde karar kılındı. Son anda bir değişiklik olmazsa, düzenlemenin "Hayvanları Koruma Kanunu" teklifi olarak Meclis'e sunulması planlanıyor. İŞTE BU DURUM DA DÜŞÜNDÜRÜCÜDÜR.

Hayvana tecavüz suçunda 'iftira' kaygısı

TIPKI İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDE OLDUĞU GİBİ KADINA ŞİDDET KAVRAM KARGAŞASI BURADA DA HAYAT BULUR MU ENDİŞESİ BULUNMAKTADIR. KADIN BEYANI ESASTIR VEYA KADINA ŞİDDET TANIMI GİBİ, BURADA DA HAYVANA TECAVUZ VE IFTIRANIN TOPLUMSAL BIR SORUNA DÖNÜŞTURULMESİ IHTİMALINE KARSI, MADDENİN BIZIM HUKUKCULARIMIZ TARAFINDAN DA INCELEMESİ GEREKMEKTEDIR.

Yapılacak düzenlemenin en hassas maddelerinden birisini ise hayvanlara tecavüz suçlarına karşı yaptırım maddesi oluşturuyor. Yasa teklifinde yer alacak diğer düzenlemeler önemli ölçüde tamamlanmasına karşın, hayvana tecavüz suçuna yönelik cezai yaptırım konusunda daha titiz bir çalışma yürütüldüğü iddia ediliyor. Bunun nedeni olarak ise düzenlemenin, aralarında husumet olan kişilerce "iftira" amaçlı kullanılmasının önlenmesi gösteriliyor ve "iki kişi arasında husumet varsa, birisi kalkıp, 'bu benim hayvanıma tecavüz etti' diye iftira atabilir ve bunun sonucunda kan davasına götürecek büyük kavgalar çıkabilir , bu ihbarlar nedeniyle davaların önü alınamaz" kaygısı dile getiriliyor.

BU HIKÂYE BIZE HIÇ YABANCI GELMIYOR. ISTER ISTEMEZ BU KANUN DEĞİŞIKLİĞİ DE AYNI MAHVILLER TARAFINDAN MI DESTEKLENIYOR DIYE DÜŞUNMEDEN EDEMIYORUM.

Bu vesileyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu düzenlemeyle ilgili dikkatli olunmasını isteyerek "İnsanlar arasında husumet çıkarmayacak bir formül bulunması" uyarısı yaptığına ifade ediliyor.

Son biçimi verilmemekle birlikte, hayvanlara tecavüz suçu kişiler tarafından şikayet edilebilecek. Bu konudaki şikayetlerin Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde kurulacak bir birime yapılması seçeneği üzerinde duruluyor.

?????????????

Şikayetlerin, bakanlık bünyesindeki birimde ön değerlendirmeye tabi tutulduktan sonra dava açılmasına olanak tanınması, belli durumlarda savcıların da resen harekete geçmesinin yolunun açılması düşünülüyor.

??????????????

Düzenlemede neler var?

Yasa teklifinde yer alması planlanan diğer bazı önemli düzenlemeler şöyle:

Mevcut düzenlemede "mal, eşya" kapsamında değerlendirilen hayvanlar "canlı" olarak tanımlanıyor ve yaptırımlar da buna göre düzenleniyor.

( KOYLÜ, 10 MALIM VAR, 100 BAŞ MALIM VAR DIYE İFADE KULLANIR. BU DURUM KÖYLUNÜN HAYVANINA EZİYET ETTİĞİ ANLAMI TAŞIMAMAKTADIR, ANCAK BU DURUM KANUNDAN SONRA SUÇ SAYILABILECEKTIR. HAYVANI İNSAN GIBİ " CANLI " KABUL ETMEK HUKUKEN NEYİ IFADE ETMEKTEDIR, NE GİBİ OLASILIKLAR DOGURABILİR, BU YENİ DURUMUN DA HUKUKCULARIMIZ TARAFINDAN INCELENMESI GEREKMEKTEDIR.

Mevcut yasadaki "süs hayvanları" ifadesi, yeni düzenlemede yer almayacak. Petshoplardan hayvan satışı yapılamayacak, bunun yerine hayvan edinmek isteyenler kataloglardan seçim yapabilecek.

Hayvan neslini yok etme, öldürme, tecavüz, gibi her türlü kötü muamele, hayvanların dövüştürülmesi suçları TCK kapsamında hapis cezası ile cezalandırılabilecek.

( EVDEN UZAKLASTIRMALAR VEYA KADININ BEYANIYLA İÇERİ ATILAN INSANLAR GIBİ, IFTIRA VE FARKLI YORUMLAMALARLA YENI BIR MAGDUR GURUBU OLUŞMASI ENDİŞESİ BULUNUYOR ).

Bir hayvan neslini yok edecek şekilde ( BUNUN ÖLCÜSÜ NEDİR ? ) avlananlara 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.

Sokakta yaşayan hayvanların uyutulmasına son verilecek, bunun yerine üremelerinin engellenmesi için kısırlaştırma yoluna başvurulacak. Belediyelerin sorumluluklarının artırılarak, hayvanları korumaya yönelik kaynak ayırma yükümlülüğü getirilmesi planlanıyor. Bu konuda merkezi yönetim tarafından belediyelere kaynak aktarılması ve kısırlaştırma işleminden de sorumlu tutulması planlanıyor.

Sahiplenilmiş hayvanların sokağa terk edilmesini engellemek için hayvanlara kimlik verilecek. Hayvanını sokağa terk edenlere ise para cezası verilecek. Bu kapsamda verilecek para cezasının 2 bin liradan az olmayacağı ifade ediliyor.Mevcut yasada da var olan il hayvan koruma kurulları daha işlevsel hale getirilecek. Hayvanları koruma konusundaki kararları alma, izleme görevi olan vali başkanlığındaki koruma kurulları 3 ayda bir toplanacak.

Bu vesileyle konu başlıklarının Milli Görüşçü ve tüm vatanperver hukukçularımız tarafından da ayrıca incelenmesi; varsa tehlikeler hakkında önlemlerin oluşturulması ve kamuoyunun bilgilendirilmesinin, toplum sorumluluğu, sosyal yaşam ve inançlarımız bakımından

büyük bir önem arzettiği kanaatindeyim.

Sevgi ve Saygılarımla ...

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar